Yoğun iş temposu, ofiste geçen uzun saatlerde en çok tükettiğimiz şeyler çay ve kahvedir. Çalışırken kimi zaman içimizi ısıtan, kimi zaman ise uykumuzu açan bu içecekelerin dişlerimize verdiği zarar ise zamanla kendini gösterir.
Kahve ve çay tüketiminde bağlı olarak dişlerde meydana gelen lekeler, renkleşmeler çoğu zaman öyle rahatsız edici olur ki gülmemizi bile engeller. Dişlerde meydana gelen lekelerin diş taşı temizliği, renkleşmenin ise belaching adı verilen beyazlatma yöntemi ile kısa bir süre de giderildiğini Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı belirtiyor ve ekliyor; “diş beyazlatma işleminin bilinen 2 yöntemi vardır. Bunlar ev tipi diş beyazlatma ve ofis tipi diş beyazlatma yöntemidir. Her iki yöntem ile de dişlerinizdeki renkeşmeden kurtulmanız mümkündür. Aralarındaki fark; ofis beyazlatma işleminin 1 saat kadar kısa bir sürede klinik ortamında gerçekleştirilebilmesi, ev tipi diş beyazlatmanın ise ev ortamında 1 hafta kullanılmasıdır.
Bu yöntemlerden hangisinin sizin için uygun olacağına ise diş hekiminiz sizi muayene ettikten sonra verecektir. Bazı durumlarda iki yöntem birlikte kullanılarak sonuç elde edilir.”
Dişlere Zarar Vermezler Ancak....
Diş beyazlatma işleminin diş hekimi kontolünde yapıldığı taktirde dişlere bir zarar vermediğini belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı diş hekimi kontrolü olmadan uygulanan beyazlatma kitlerinin dişlere zarar verebileceğini belirtirken özellikle yurt dışında çeşitli martketlerde satılan diş beyazlatma kitlerinin kontrolsüz bir şekilde fazla kullanılması durumunda dişlerin zarar görebileceğini ekliyor.
8 Aralık 2009 Salı
18 Ekim 2009 Pazar
Gülüşünüz Işıldasın

Milyonları büyüleyen ünlülerin laminate veneer adı verilen bir tedavi yöntemi sayesinde mükemmel gülüşlere sahip olduklarını biliyor muydunuz?
Ünlülerin kusursuz gülüşlerinin ardında porselen veneer adı verilen bir tedavi yöntemi bulunmaktadır. Bu tedavi yönteminden yararlanarak tedavi olan ünlülerin sayısı ise her geçen gün artmaktadır.
Eğer sizde dünya starları gibi gülümsemek bir gülüşünüzle karşınızdakini etkilemek istiyorsanız bu yazıyı okumalınız.
Kimler porselen veneer tedavisinden yararlanabilir ?
Bu tedavi yönteminin hemen hemen herkese uygulanabileceğini ancak bu konudaki en doğru kararı tedavi öncesindeki muayenede diş hekiminizin vereceğini belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı laminate veneer tedavisinin diş en az zarar veren en konservatif yöntemlerden biri olduğunuda ekliyor.
Veneerler nasıl uygulanıyor?
Veneerler kozmetik diş hekimliğinde uygulanan tek tedavi yöntemi değiller ancak en kısa sürede, en konservatif biçimde,en doğal sonucu veren tedavi yöntemlerinden biridir. Sürecin başlangıcında diş hekiminiz ile birlikte nasıl bir gülüşe sahip olacağınız önceden karar verirlir hatta gelişen bilgisayara teknolojisi ile size bitiş hali bile gösterilebilir. Laminateleriniz takılana kadar olan sürede geçicilerinizle konforunuz sağlanır. Tedavinin tamamlanması ve yeni bir gülüşe sahip olmanız ise ortalama 4-6 gün sürmektedir.
Ve Sonuç…
Laminate veneer tedavisinden sonra düzgün, beyaz ve güzel gülüşünüze kavuşmuş olursunuz.
12 Ekim 2009 Pazartesi
Dişleri Korumak İçin 4 Mucizevi Yöntem

Dişleri fırçalamak ya da diş ipi kullanmak dişlerinizi korumanın için yeterli bir silah değildir.
Günde iki defa dişleri fırçalamak, diş ipi kullanmak, diş hekimine yapılan ziyaretler sağlıklı dişler için iyi bir başlangıç olabilir ama yeterli değildir. Bunların yanında sağlıklı beslenme, alkol ve sigara kullanımının da ağız ve diş sağlığımızı etkilediğini belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı bizi bu konuda aydınlatıyor.
1. Yediklerimiz Çok Önemli; Bir ömür boyu sağlıklı dişlere sahip olmak için yediklerimizin de önemi azımsanamayacak kadar çoktur. Yedikleriniz tüm vücudunuzu ne kadar etkliyorsa aynı kural dişler içinde geçerlidir.
* Kalsiyum İçeren Yiyecekler Tercih Edin; Fast food adı verilen aperatif yiyeceklerde az miktarda bulunan kalsiyum balık, süt, peynir gibi yiyecekeler de bol miktarda bulunmaktdır. Yiyecekler dışında güneşinde D vitamini kaynağı olduğunu belirten Diş Hekimi Kazandı özellikle bu aylarda güneşten bol bol yararlanarak vücudumuzun kalsiyum ihtiyacını biraz olsun karşılayabiliriz diyor. Yediklerimizin dişlerimiz üzerinde etkisi olduğunu belirten Kazandı sağlıklı beslenme alışkanlığının daha çocuk yaşlarda elde edildiğini bunun içinde çocuklarınızı bu duruma alıştırmanız gerektiğini söylüyor.
* Şeker faktörü; Şeker tatlı bir besin maddesi olmasına rağmen dişlerimize olan etkisi hiç de tatlı değildir. Her yediğiniz ya da içtiğiniz şekerli besinden bir saat sonra dişleriniz asid saldırısına maruz kalır ki bu da zamanla dişler de çürüklere neden olur. Ancak sadece yenilen şeker değil içinde şeker bulunan kekler, kurabiyeler hatta ekmek bile diş çürüklerine neden olabilir. Bu durumdan daha az etkilenmek için şekerli şeylere karşı koymayı deneyin ya da şekerli bir şeyler yedikten sonra en azından ağınızı çalkalayın.
* Asitli içecekler; Asitli içecekler ister şekerli ister şekersiz olsunlar dişleriniz için bir tehlikedirler. Bu tür içecekler zamanla diş hassasiyetine ya da çürüklere neden olabilirler. Bunu engellemek için ise bu tür içeceklerden mümkün olduğunca uzak durun, içtiğiniz zaman ise pipet kullanın.
2. Diş eti hastalığı; Tahmin edilenin aksine diş kaybının en önemli sebebi diş çürükleri değil diş eti hastalıklarıdır. Diş eti hastalıklarının ise en önemli sebebi diş bakımının yeterince iyi yapılmaması ve ağızda biriken plaklardır.
3. Sigaraya hayır deyin; Eğer sağlıklı bir yaşam ve de sağlıklı dişlere sahip olmak istiyorsanız sigaraya kesinlikle hayır demelisiniz. Sigara kullanımı dişlerinizde renkleşmeye, ağız kokusuna, dişeti hastalığına, akciğer kanserine neden olabilir. Eğer bir günde 20 ya da daha fazla sigara içiyorsanız içmeyen birine oranla ağız kanserine yakalanma oranınız 6 kat daha fazladır.
4. Fazla alkol kullanımı; Alkol balımlığının vücuda bir çok kötü etkisinin olmasının yanında ağız ve diş sağlığında da önemli olumsuz etkileri vardır. Bunlardan en önemlisi alkol bağımlısı olan kişilerin ağız kanserine yakalanma oranlarının kullanmayanlara göre daha yüksek olmasıdır.
19 Ağustos 2009 Çarşamba
Ramazanda diş fırçaları iş başında olsun
Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı, Ramazan boyunca ağız kokusu ve aniden hissedilen diş ağrılarının sıkça görüldüğüne dikkat çekerek, "İftar ve sahur yemeklerinden hemen sonra dişler fırçalanmalı, bunun yanı sıra ağız gargaraları kullanılmalı." dedi. Zahid Kazandı, Ramazan boyunca ağız ve diş sağlığı ile ilgili sorunlar yaşanabildiğini belirtti. En sık karşılaşılan sorunun ağız kokusu ve diş ağrıları olduğunu kaydeden Kazandı, Ramazan başlamadan diş hekimini ziyaret etmenin oldukça önemli olduğunu ifade etti. Bu sayede dişlerde ve diş etinde oluşan problemlerin erkenden teşhis edilip, kişilerin Ramazan boyunca istenmeyen ağrılardan şikayet etmeyeceklerini belirten Kazandı, "Aynı zamanda erken teşhis edilen problemler erken tedaviyle dişe daha az zarar verir." diye konuştu.
Özellikle sahurdan ve iftarlardan sonra dişlerin fırçalanmasının son derece önemli olduğunu kaydeden Kazandı, fırçalanmayan dişlerin gün içerisinde bakteri ürettiğini ve ağızda koku, uzun vadede çürük ve dişeti problemlerinin oluşuma neden olduğunu söyledi.
Kazandı, "Özellikle oruçluyken ağzımızın koktuğunu düşünür ve bundan rahatsız oluruz. Bu dönemde görüştüğümüz kişilerle konuşurken ister istemez kendimizi biraz daha geri çekeriz. Bu ve bunun gibi durumlarla karşılaşmamak için iftar ve sahur yemeklerinden hemen sonra dişler fırçalanmalı, bunun yanı sıra ağız gargaraları kullanılmalıdır." şeklinde konuştu. Kazandı, sebze ve meyve gibi lif yönünden zengin besinlerin, diş sağlığı için de önemli olduğunu vurguladı.
Özellikle sahurdan ve iftarlardan sonra dişlerin fırçalanmasının son derece önemli olduğunu kaydeden Kazandı, fırçalanmayan dişlerin gün içerisinde bakteri ürettiğini ve ağızda koku, uzun vadede çürük ve dişeti problemlerinin oluşuma neden olduğunu söyledi.
Kazandı, "Özellikle oruçluyken ağzımızın koktuğunu düşünür ve bundan rahatsız oluruz. Bu dönemde görüştüğümüz kişilerle konuşurken ister istemez kendimizi biraz daha geri çekeriz. Bu ve bunun gibi durumlarla karşılaşmamak için iftar ve sahur yemeklerinden hemen sonra dişler fırçalanmalı, bunun yanı sıra ağız gargaraları kullanılmalıdır." şeklinde konuştu. Kazandı, sebze ve meyve gibi lif yönünden zengin besinlerin, diş sağlığı için de önemli olduğunu vurguladı.
4 Ağustos 2009 Salı
Spor içecekleri diş erozyonuna neden oluyor
Son zamanlar da yapılan araştırmalara göre spor içeceklerin uzun süre tüketilmesinin diş minelerinde erozyona neden olduğunu belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı, bunu önlemenin en kolay yolunun ise ‘pipet' kullanmak olduğunu söyledi.
Asit erozyonunun ilk belirtileri arasında diş hassasiyetinin olduğunu kaydeden Kazandı, “Sıcak, soğuk içecek ve yiyecek tüketirken diş ağrısının hissedilmesi ilk belirtidir” dedi. Asidin diş minesini aşındırmaya başladığında ise dişlerin yüzeyinin yuvarlandığını, parlak, cilalı ve hafifçe sararmış bir görünüme büründüğünü bildiren Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı, şunları söyledi:
“Sonraki aşamalarda, dişlerde sarı lekeler, şeffaflık, aşırı hassasiyet, diş uçlarında çatlaklar ve diş yüzeyinde de küçük çukurlar görülebilir. Spor içecek tükettikten hemen sonra dişlerin fırçalanması, dişlerin yüzeyini asitle fırçalamak gibidir. Bu nedenle asitli içecekler tüketildikten yarım saat sonra dişler fırçalanmalıdır.”
PİPET KULLANMAYI İHMAL ETMEYİN
Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı, Genel olarak asitli içeceklerin dişlerde erozyona neden olduğu bilienmektedir. Bunun engellemenin ise çok kolay bir yolu var. Pipet kullanmak... dişlerimizde çürük, hassasiyet hatta dşi kayıplarına bile neden olabilecek asit erozyonunu engellemek için pipet kullanımının yeterli olduğunu belirten Kazandı bu sayede dişlerimizi koruyup, dilediğimiz asitli içeceği tüketebileceğimizi belirtiyor.
Asit erozyonunun ilk belirtileri arasında diş hassasiyetinin olduğunu kaydeden Kazandı, “Sıcak, soğuk içecek ve yiyecek tüketirken diş ağrısının hissedilmesi ilk belirtidir” dedi. Asidin diş minesini aşındırmaya başladığında ise dişlerin yüzeyinin yuvarlandığını, parlak, cilalı ve hafifçe sararmış bir görünüme büründüğünü bildiren Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı, şunları söyledi:
“Sonraki aşamalarda, dişlerde sarı lekeler, şeffaflık, aşırı hassasiyet, diş uçlarında çatlaklar ve diş yüzeyinde de küçük çukurlar görülebilir. Spor içecek tükettikten hemen sonra dişlerin fırçalanması, dişlerin yüzeyini asitle fırçalamak gibidir. Bu nedenle asitli içecekler tüketildikten yarım saat sonra dişler fırçalanmalıdır.”
PİPET KULLANMAYI İHMAL ETMEYİN
Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı, Genel olarak asitli içeceklerin dişlerde erozyona neden olduğu bilienmektedir. Bunun engellemenin ise çok kolay bir yolu var. Pipet kullanmak... dişlerimizde çürük, hassasiyet hatta dşi kayıplarına bile neden olabilecek asit erozyonunu engellemek için pipet kullanımının yeterli olduğunu belirten Kazandı bu sayede dişlerimizi koruyup, dilediğimiz asitli içeceği tüketebileceğimizi belirtiyor.
Dumansız Hava Dişleri Koruyor
Bir taraftan sigara yasağının sınırları, kişileri ne kadar zorlayacağı konuşulurken diğer taraftan uzmanlar her geçen gün sigarasız bir yaşamın sağlığa olan katkılarını sıralamaktadırlar .
Başta kalp ve damar hastalıkları, akciğer kanseri gibi ciddi hastalıklara neden olan sigaranın, içerisinde bulundurduğu nikotin ile diş sağlığını da olumsuz yönde etkilediğini belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı sigara içen kişilerin diş ve diş etlerinde çeşitli hastalıklarının gözlenebildiğini kaydediyor.
"Sigara kullanmak ağız kanseri, dişeti çekilmesi, doku bozuklukları, kötü ağız kokusu, dişeti hastalığına yatkınlık, damakta kırmızı renkli iltihabı oluşumu, dişlerin üzerinde katran artıkları veya koyu kahverengi leke gibi birçok rahatsızlığa neden olmaktadır. Bunun yanında ağız kanseri riskini de arttırdığını belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı “ağız kanserinin özellikle son yıllarda çok yaygın bir şekilde görüldüğünü ve bu hastalığa yakalanmış kişilerin büyük bir çoğunun uzun yıllar sigara kullandığını belirtiyor ve sigara kullanımını bırakma ile bu hastalığa yakalanma riskini azaltabilirsiniz” diyor.
Estetiği de kaybettiriyor;
Sigara kullanmak diş kaybına ve gülüşünüzün etkisini kaybetmesine neden olur.
“ Sigara içerisindeki nikotin diş yüzeylerine çökerek bir tabaka oluşturur. Bu tabaka diş estetiğini bozduğu gibi ağızda bakteri oluşumunu hızlandırıp dişlerin çürüğe karşı direncini azaltır. Bunun yanı sıra ağzında diş çürüğü olan birinin sigara içmesi çürüğünün daha hızlı bir şekilde yayılmasına neden olur.”
İçmek kadar solumak da zararlı
Sigara içmek kadar dumanı soluyan kişilerin de dişlerinde büyük bir zarar oluşur. Yapılan birçok çalışma sigara içilen ortamlarda bulunan kişilerin sigara içmeseler bile, içen kişiler kadar sigaradan etkilendikleri ortaya koymuştur.Her yıl binlerce pasif içici sadece sigara dumanını soluduğu için çeşitli hastalıklara yakalanmaktadır ve hatta hayatlarını kaybetmektedirler.”
Dumansız hava sayesinde kişiler sigarayı bırakırlar mı bilinmez ama sigara içmeyenlerin dişlerinin rahat edeceği kesin.
Başta kalp ve damar hastalıkları, akciğer kanseri gibi ciddi hastalıklara neden olan sigaranın, içerisinde bulundurduğu nikotin ile diş sağlığını da olumsuz yönde etkilediğini belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı sigara içen kişilerin diş ve diş etlerinde çeşitli hastalıklarının gözlenebildiğini kaydediyor.
"Sigara kullanmak ağız kanseri, dişeti çekilmesi, doku bozuklukları, kötü ağız kokusu, dişeti hastalığına yatkınlık, damakta kırmızı renkli iltihabı oluşumu, dişlerin üzerinde katran artıkları veya koyu kahverengi leke gibi birçok rahatsızlığa neden olmaktadır. Bunun yanında ağız kanseri riskini de arttırdığını belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı “ağız kanserinin özellikle son yıllarda çok yaygın bir şekilde görüldüğünü ve bu hastalığa yakalanmış kişilerin büyük bir çoğunun uzun yıllar sigara kullandığını belirtiyor ve sigara kullanımını bırakma ile bu hastalığa yakalanma riskini azaltabilirsiniz” diyor.
Estetiği de kaybettiriyor;
Sigara kullanmak diş kaybına ve gülüşünüzün etkisini kaybetmesine neden olur.
“ Sigara içerisindeki nikotin diş yüzeylerine çökerek bir tabaka oluşturur. Bu tabaka diş estetiğini bozduğu gibi ağızda bakteri oluşumunu hızlandırıp dişlerin çürüğe karşı direncini azaltır. Bunun yanı sıra ağzında diş çürüğü olan birinin sigara içmesi çürüğünün daha hızlı bir şekilde yayılmasına neden olur.”
İçmek kadar solumak da zararlı
Sigara içmek kadar dumanı soluyan kişilerin de dişlerinde büyük bir zarar oluşur. Yapılan birçok çalışma sigara içilen ortamlarda bulunan kişilerin sigara içmeseler bile, içen kişiler kadar sigaradan etkilendikleri ortaya koymuştur.Her yıl binlerce pasif içici sadece sigara dumanını soluduğu için çeşitli hastalıklara yakalanmaktadır ve hatta hayatlarını kaybetmektedirler.”
Dumansız hava sayesinde kişiler sigarayı bırakırlar mı bilinmez ama sigara içmeyenlerin dişlerinin rahat edeceği kesin.
7 Temmuz 2009 Salı
Sağlıklı Dişler İçin Yaz Bakımı
Haziran ayının ortalarına girdiğimiz şu günler de havaların ısınması, okulların da tatile girmesiyle tatil sezonu açıldı. Bazılarımız yazlıklarımıza gitmeye hazırlanırken bir kısmımız da tatil yörelerini ve tatil fırsatlarını araştırmaya başladı. Tatile daha zinde bir şekilde gitmek isteyenlerimiz ise kendilerine çeki düzen vermeye başladılar. Peki dış görünüşümüze bu kadar önem verirken ağız ve diş sağlığımızı da bu kadar önemsiyor muyuz? Kışın yediklerimizin de etkisiyle yeterince dikkat etmediğimiz ağız ve diş sağlığımıza özen göstermenin tam zamanı olduğunu belirten Diş Hekimi Onur Öztürk yaza güzel dişlerle girmek ve tatilde sıkıntı çekmemek için önerilerde bulunuyor.
İşte Diş Hekimi Onur Öztürk’ün diş sağlımız için verdiği öneriler;
* Tatilde Olduğunuz İçin Ağız Bakımınızı İhmal Etmeyin; Ağız ve diş bakımını düzenli olarak yapmak ağız hijyeni için oldukça önemlidir. Düzenli olarak fırçalanmayan dişlerde çürükler, diş etlerinde rahatsızlıklar başta olmak üzere bir sürü sorun oluşabilir. Bunu engellemek için tatildeyken de günde 2 defa dişlerinizi fırçalamayı ve diş ipi kullanmayı ihmal etmeyin.
* Tatil Öncesi Diş Hekimizi Ziyaret Edin; Dişinizde oluşan bir çürük her zaman kendini önceden hissettirmez. İhmal edilen diş hekimi ziyareti sonucunda diş ağrısıyla tatilde karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu durumu engellemek için tatile çıkmadan önce diş hekiminizi ziyaret edin ve oluşabilecek bir problem varsa önceden müdahale ettirin.
* Su İçmek Önemli Yemek yedikten sonra dişleriniz için yapacağınız en iyi şey su veya süt içmektir. Yemekten sonra içilen bir bardak su, yemek parçalarını ağızdan uzaklaştırır ve ağızdaki asidik ortamı nötrler.
* Diş Taşlarına Elveda; Diş taşları, tükürüğünüzdeki minerallerin dişlerde oluşan bakteri plaklarının üstüne çökmesiyle meydana gelirler. Düzenli olarak temizlenmeyen diş taşları görsel olarak kötü bir görünümün yanı sıra diş eti iltihabı ve diş eti hastalıklarına da neden olurlar. Ağız kokusuna da yol açar. Diş hekiminize yapacağınız yarım saatlik bir ziyaret ile diş taşlarınızı temizlettirip hem sağlıklı hem de daha temiz görünen dişlere kavuşabilirsiniz.
* Sert Tatlılardan Uzak Durun; Özellikle çocukların yemekten büyük keyif aldıkları sert ve yapışkanlı tatlılar ağzın içinde temizlenmesi zor alanlarda bakterilere ve hatta diş kırıklarına neden olabilirler. Mümkün olduğunca bu tür gıdalardan uzak durmak gerekmektedir. Bu yiyecekler yenildiği takdirde ise dişlerden arınıdırma işlemi büyük bir titizlikle yapılmalıdır.
* Sigaraya Hayır; Sayısız hastalığın nedeni olarak gösterilen sigara ağız ve diş sağlımızı da etkilemektedir. Sigarayı bu yaz bırakıp sadece sağlıklı dişlere değil aynı zamanda sağlıklı bir yaşama da adım atın.
* Asitli İçeceklerden Uzak Durun; Özellikle yazın bir çoğumuzun tercihi olan asitli içecekler dişler de asit erozyonu başta olmak üzere birçok hasara neden olmaktadır. Bunun yerine asit içermeyen içecekler tercih edin ya da bu tür içekler tüketirken pipet kullanın.
* Diş Hasssiyeti Önemli; Yazın tercih edilen soğuk içecek ve yiyeceklerle kendini hissettiren diş hassasiyetinin küçük ama rahatsız edici bir problem olduğunu belirten Öztürk bunun için; hassasiyet için üretilmiş özel diş macunlarını, çok sert olmayan diş fırçalarını tercih etmenizi ve genel ağız bakımını ihmal etmemenizi öneriyor. Bu önlemlere rağmen geçmeyen hassasiyet durumlarında ise diş hekimize başvurmanız gerektiğini belirtiyor.
* Tatilin Tadını Beyaz Dişlerle Çıkartın; Son yıllarda hem Avrupa ve Amerika’da hem de ülkemizde oldukça rağbet edilen bir tedavi ve estetik yöntemi olan diş beyazlatma yöntemi klinik ortamında bir saat kadar kısa bir sürede yapılmaktadır. Ev ve ofis olmak üzere iki farklı şekilde uygulanan tedavi yöntemlerinden birini seçerek sizde bembeyaz dişlere sahip olabilirsiniz.
İşte Diş Hekimi Onur Öztürk’ün diş sağlımız için verdiği öneriler;
* Tatilde Olduğunuz İçin Ağız Bakımınızı İhmal Etmeyin; Ağız ve diş bakımını düzenli olarak yapmak ağız hijyeni için oldukça önemlidir. Düzenli olarak fırçalanmayan dişlerde çürükler, diş etlerinde rahatsızlıklar başta olmak üzere bir sürü sorun oluşabilir. Bunu engellemek için tatildeyken de günde 2 defa dişlerinizi fırçalamayı ve diş ipi kullanmayı ihmal etmeyin.
* Tatil Öncesi Diş Hekimizi Ziyaret Edin; Dişinizde oluşan bir çürük her zaman kendini önceden hissettirmez. İhmal edilen diş hekimi ziyareti sonucunda diş ağrısıyla tatilde karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu durumu engellemek için tatile çıkmadan önce diş hekiminizi ziyaret edin ve oluşabilecek bir problem varsa önceden müdahale ettirin.
* Su İçmek Önemli Yemek yedikten sonra dişleriniz için yapacağınız en iyi şey su veya süt içmektir. Yemekten sonra içilen bir bardak su, yemek parçalarını ağızdan uzaklaştırır ve ağızdaki asidik ortamı nötrler.
* Diş Taşlarına Elveda; Diş taşları, tükürüğünüzdeki minerallerin dişlerde oluşan bakteri plaklarının üstüne çökmesiyle meydana gelirler. Düzenli olarak temizlenmeyen diş taşları görsel olarak kötü bir görünümün yanı sıra diş eti iltihabı ve diş eti hastalıklarına da neden olurlar. Ağız kokusuna da yol açar. Diş hekiminize yapacağınız yarım saatlik bir ziyaret ile diş taşlarınızı temizlettirip hem sağlıklı hem de daha temiz görünen dişlere kavuşabilirsiniz.
* Sert Tatlılardan Uzak Durun; Özellikle çocukların yemekten büyük keyif aldıkları sert ve yapışkanlı tatlılar ağzın içinde temizlenmesi zor alanlarda bakterilere ve hatta diş kırıklarına neden olabilirler. Mümkün olduğunca bu tür gıdalardan uzak durmak gerekmektedir. Bu yiyecekler yenildiği takdirde ise dişlerden arınıdırma işlemi büyük bir titizlikle yapılmalıdır.
* Sigaraya Hayır; Sayısız hastalığın nedeni olarak gösterilen sigara ağız ve diş sağlımızı da etkilemektedir. Sigarayı bu yaz bırakıp sadece sağlıklı dişlere değil aynı zamanda sağlıklı bir yaşama da adım atın.
* Asitli İçeceklerden Uzak Durun; Özellikle yazın bir çoğumuzun tercihi olan asitli içecekler dişler de asit erozyonu başta olmak üzere birçok hasara neden olmaktadır. Bunun yerine asit içermeyen içecekler tercih edin ya da bu tür içekler tüketirken pipet kullanın.
* Diş Hasssiyeti Önemli; Yazın tercih edilen soğuk içecek ve yiyeceklerle kendini hissettiren diş hassasiyetinin küçük ama rahatsız edici bir problem olduğunu belirten Öztürk bunun için; hassasiyet için üretilmiş özel diş macunlarını, çok sert olmayan diş fırçalarını tercih etmenizi ve genel ağız bakımını ihmal etmemenizi öneriyor. Bu önlemlere rağmen geçmeyen hassasiyet durumlarında ise diş hekimize başvurmanız gerektiğini belirtiyor.
* Tatilin Tadını Beyaz Dişlerle Çıkartın; Son yıllarda hem Avrupa ve Amerika’da hem de ülkemizde oldukça rağbet edilen bir tedavi ve estetik yöntemi olan diş beyazlatma yöntemi klinik ortamında bir saat kadar kısa bir sürede yapılmaktadır. Ev ve ofis olmak üzere iki farklı şekilde uygulanan tedavi yöntemlerinden birini seçerek sizde bembeyaz dişlere sahip olabilirsiniz.
29 Haziran 2009 Pazartesi
Hassas Dişler İçin Evde Bakım
Tatil sezonun açılmasıyla birlikte ilk fırsatta sahil ve deniz kenarlarına giderken kışın özlemini çektiğimiz dondurma ve bol buzlu soğuk içecekler tüketmeye de başladık. Ancak bu durum bazılarına keyif verirken birçok kişi için ise acılı bir deneyim olmaktadır. Eğer sizde dişlerinizi fırçalarken, sıcak yada soğuk gıdalar tüketirken dişlerinizde ani bir acı hissediyorsanız hassas diş denilen yaygın rahatsızlığa sahipsiniz denilebilir.
Hassas dişlerin birden çok sebebi olduğunun altını çizen Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı bunların arasında en yaygın sebebinin ise dişlerde oluşan çürükler olduğunu belirtiyor. Bunun yanı sıra dişlerde oluşan ancak gözle görülemeyen çatlaklar, dişeti rahatsızlıkları, diş gıcırdatma, dişte meydana gelen kırıklar ya da son günlerde duymaya alıştığımız asit erozyonu gibi birbirinden farklı sebeplerin olduğunu söylüyor ve bize hassas dişlere karşı evde uygulayabileceğimiz tavsiyeler de bulunuyor;
Ağız Hijyeni Çok Önemli; Bireylerin ağız bakımlarına gereken ilgiyi göstermediklerini belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı dişlerini düzenli olarak fırçaladıklarını belirten bireylerin bile dişlerinin yarısını fırçaladıklarını belirtiyor. İyi fırçalanmayan dişlerde plak birikimi oluştuğunu bununda diş çürüğü, diş eti hastalıkları gibi pek çok hastalığa neden olduğunun altını çiziyor. Her bir dişin fırçalandığından emin olunarak dişlerin 2-3 dakika boyunca fırçalanması gerektiğini belirten Kazandı fırçanın ulaşılamadığı yerlerde ise diş ipi kullanımın öneminin üzerinde duruyor.Bunun yanında düzenli olarak diş hekiminizi ziyaret edip dişlerinizi kontrol ettirip temizletmeniz sizi dişeti hastalıklarından koruyacaktır.
Her Diş Fırçası Size Uygun Değildir; Kendinize uygun bir diş fırçası tercih edin. Sert diş fırçalarıyla dişlerinizde istediğiniz temizliği gerçekleştirdiğinizi düşünebilirsiniz. Ancak sert diş fırçaları diş yüzeyinde ciddi aşınmalara neden olurlar
Özel Diş MacunlarınıTercih Edin; Hassas dişler için üretilmiş çeşitli diş macunları vardır. Bunların düzenli olarak kullanılması büyük rahatlama sağlayabilir.
Tükettiğiniz Gıdalar Önemlidir; Asit içeren yiyecek ve içeceklerin çok sık tüketilmesi zamanla dişler de erozyon meydana gelmesine neden olur. Bu durum sonucu ise dişlerde hassasiyet oluşur. Bunu önlemek için ise yapılması gereken asitli içecekler tüketirken pipet kullanılmasıdır.
Dişlerinizi Gıcırdatıyorsanız Tedavi Olun; Günümüzde bireyler arasında en sık karşılaşılan rahatsızlık olan diş gıcırdatma ya da sıkma sorunuda dişlerde hassasiyet oluşmasına neden olabilir. Bu gibi şikayetleri olan bir çok hastası olduğunu belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı onlara gece kullanmaları için bir gece plağı verdiklerini böylece dişlerini sıkmayan hastaların dişlerindeki hassasiyetin zamanla azaldığını belirtiyor.
Dişlerinizde ki hassasiyetin neden meydana geldiğinin en doğru kararını diş hekiminiz tarafından verileceğini de belirten Kazandı bu sayede gerekli olan tedaviyi de uygulayacaktır diyor.
Hassas dişlerin birden çok sebebi olduğunun altını çizen Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı bunların arasında en yaygın sebebinin ise dişlerde oluşan çürükler olduğunu belirtiyor. Bunun yanı sıra dişlerde oluşan ancak gözle görülemeyen çatlaklar, dişeti rahatsızlıkları, diş gıcırdatma, dişte meydana gelen kırıklar ya da son günlerde duymaya alıştığımız asit erozyonu gibi birbirinden farklı sebeplerin olduğunu söylüyor ve bize hassas dişlere karşı evde uygulayabileceğimiz tavsiyeler de bulunuyor;
Ağız Hijyeni Çok Önemli; Bireylerin ağız bakımlarına gereken ilgiyi göstermediklerini belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı dişlerini düzenli olarak fırçaladıklarını belirten bireylerin bile dişlerinin yarısını fırçaladıklarını belirtiyor. İyi fırçalanmayan dişlerde plak birikimi oluştuğunu bununda diş çürüğü, diş eti hastalıkları gibi pek çok hastalığa neden olduğunun altını çiziyor. Her bir dişin fırçalandığından emin olunarak dişlerin 2-3 dakika boyunca fırçalanması gerektiğini belirten Kazandı fırçanın ulaşılamadığı yerlerde ise diş ipi kullanımın öneminin üzerinde duruyor.Bunun yanında düzenli olarak diş hekiminizi ziyaret edip dişlerinizi kontrol ettirip temizletmeniz sizi dişeti hastalıklarından koruyacaktır.
Her Diş Fırçası Size Uygun Değildir; Kendinize uygun bir diş fırçası tercih edin. Sert diş fırçalarıyla dişlerinizde istediğiniz temizliği gerçekleştirdiğinizi düşünebilirsiniz. Ancak sert diş fırçaları diş yüzeyinde ciddi aşınmalara neden olurlar
Özel Diş MacunlarınıTercih Edin; Hassas dişler için üretilmiş çeşitli diş macunları vardır. Bunların düzenli olarak kullanılması büyük rahatlama sağlayabilir.
Tükettiğiniz Gıdalar Önemlidir; Asit içeren yiyecek ve içeceklerin çok sık tüketilmesi zamanla dişler de erozyon meydana gelmesine neden olur. Bu durum sonucu ise dişlerde hassasiyet oluşur. Bunu önlemek için ise yapılması gereken asitli içecekler tüketirken pipet kullanılmasıdır.
Dişlerinizi Gıcırdatıyorsanız Tedavi Olun; Günümüzde bireyler arasında en sık karşılaşılan rahatsızlık olan diş gıcırdatma ya da sıkma sorunuda dişlerde hassasiyet oluşmasına neden olabilir. Bu gibi şikayetleri olan bir çok hastası olduğunu belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı onlara gece kullanmaları için bir gece plağı verdiklerini böylece dişlerini sıkmayan hastaların dişlerindeki hassasiyetin zamanla azaldığını belirtiyor.
Dişlerinizde ki hassasiyetin neden meydana geldiğinin en doğru kararını diş hekiminiz tarafından verileceğini de belirten Kazandı bu sayede gerekli olan tedaviyi de uygulayacaktır diyor.
26 Mayıs 2009 Salı
Stres Periodontal Hastalığı da Tetikliyor
Yapılan son araştırmalar olumsuz olayların, psikolojik faktörlerin periodontal hastalığa yakalanma riskini arttırdığını gösteriyor.
Çağımızın hastalığı olan stres çoğu zaman hayatımızı çekilmez hale getirirken birçok hastalığı da beraberinde getirmektedir. Yapılan son araştırmalar bir çok hastalıkla ilişkilendirilen stresin periodontalığı da etkilediğini göstermektedir.
Stress, depresyon, yalnızlığın periodontal hastalıkla ilişkilendirildiğini belirten Diş HekimiMehmet Zahid Kazandı stresli olunan zamanlar da vücut tarafından üretilen cortisol adlı hormonun arttığını ve vücuttaki bağışıklık sisteminin düşmesinden dolayı da periodontal hastalığın görülebildiğini söylüyor.
Bunun yanında stres sahibi olan bireylerde sigara içme, düzensiz beslenme günlük ağız bakımını yerine getirmeme gibi peridontal hastalığa neden olabilecek alışkanlıklarında sıkça görülmesi bu hastalığa yakalanma risklerini arttırmaktadır.
Peridontal hastalığa yakalanma riskini arttıran sebepleri Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı sıraladı;
• Sigara kullanımı ya da tütün çiğneme
• Genetik faktörler
• Diabet gibi sistematik rahatsızlıklar
• Doğum kontrol hapları, anti-depresanlar, kalp ilaçları
• Tam oturmayan köprüler
• Zarar görmüş dolgular
• Hormonel değişiklikler
• Diş sıkma veya Gıcırdatma
• Kötü beslenme
Periodontal hastalığı Önlemek İçin;
Periodontal hastalığın önlenmesinde en önemli görev kişinin kendisine düşmektedir. Bunun için ise, günlük ağız bakımı işlemleri ile (diş fırçalama ve diş ipliği kullanma) bakteriyel diş plağının uzaklaştırılmalıdır. Bunun yanında diş hekimine yapacağınız düzenli ziyaretler günlük ağız bakımı sırasında ulaşamadığınız ve yeterince temizleyemediğiniz yerlerin de temizlenmesini sağlayacaktır.
Bazı durumlar da bireyler de periodontla hastalığın belirtileri görülmez. Böyle bir durumla karşılaşmamak için düzenli olarak diş hekimini ziyaret etmeli ve dengeli beslenmelisiniz. Aksi taktirde periodontal hastalık ilerlemiş
Çağımızın hastalığı olan stres çoğu zaman hayatımızı çekilmez hale getirirken birçok hastalığı da beraberinde getirmektedir. Yapılan son araştırmalar bir çok hastalıkla ilişkilendirilen stresin periodontalığı da etkilediğini göstermektedir.
Stress, depresyon, yalnızlığın periodontal hastalıkla ilişkilendirildiğini belirten Diş HekimiMehmet Zahid Kazandı stresli olunan zamanlar da vücut tarafından üretilen cortisol adlı hormonun arttığını ve vücuttaki bağışıklık sisteminin düşmesinden dolayı da periodontal hastalığın görülebildiğini söylüyor.
Bunun yanında stres sahibi olan bireylerde sigara içme, düzensiz beslenme günlük ağız bakımını yerine getirmeme gibi peridontal hastalığa neden olabilecek alışkanlıklarında sıkça görülmesi bu hastalığa yakalanma risklerini arttırmaktadır.
Peridontal hastalığa yakalanma riskini arttıran sebepleri Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı sıraladı;
• Sigara kullanımı ya da tütün çiğneme
• Genetik faktörler
• Diabet gibi sistematik rahatsızlıklar
• Doğum kontrol hapları, anti-depresanlar, kalp ilaçları
• Tam oturmayan köprüler
• Zarar görmüş dolgular
• Hormonel değişiklikler
• Diş sıkma veya Gıcırdatma
• Kötü beslenme
Periodontal hastalığı Önlemek İçin;
Periodontal hastalığın önlenmesinde en önemli görev kişinin kendisine düşmektedir. Bunun için ise, günlük ağız bakımı işlemleri ile (diş fırçalama ve diş ipliği kullanma) bakteriyel diş plağının uzaklaştırılmalıdır. Bunun yanında diş hekimine yapacağınız düzenli ziyaretler günlük ağız bakımı sırasında ulaşamadığınız ve yeterince temizleyemediğiniz yerlerin de temizlenmesini sağlayacaktır.
Bazı durumlar da bireyler de periodontla hastalığın belirtileri görülmez. Böyle bir durumla karşılaşmamak için düzenli olarak diş hekimini ziyaret etmeli ve dengeli beslenmelisiniz. Aksi taktirde periodontal hastalık ilerlemiş
9 Mayıs 2009 Cumartesi
Bu Yıl En Güzel Sizin Anneniz Gülsün
Annelere en çok yakışan şey tabiki de gülmektir...
Annelere en çok yakışan şey tabiki de gülmektir. Hepimiz onların gülümsemesinin daimi olmasını isteriz. Oysa bazıları estetik sebeplerden dolayı gülümsemelerini saklamak zorunda kalmaktadırlar.
Oysa estetik diş hekimliğindeki gelişmeler sayesinde tedavinin şekline bağlı olarak bir kaç saat ya da bir kaç gün içerisinde yep yeni bir gülüşe sahip olabilirler. Sizde bu yıl bir değişiklik yapıp onların özgürce gülmelerine katkıda bulunmak isterseniz bu yazı tam size göre;
Estetik diş hekimliğinde kullanılan teknolojiler sayesinde bireylerin artık daha rahat gülebildiklerini, estetik operasyonlara gerek duymadan 10 yaş kadar gençleşebildiğini belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı bize kullanılan yöntemleri anlattı.
Diş Beyazlatma İle Yılların Tozu Pasını Bir Kenara Bırakın;
Hemen hemen herkesin sorunudur sarı dişler. Oysa bugün lekeli dişlerden kurtulmak ve bembeyaz dişlerle gülümsemek çok kolay. Ofis ve ev tipi olmak üzere iki farklı şekilde bireylerin dişlerinin beyazlatıldığını belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı bu işlemin diş taşı temizliğiyle karıştırıldığını ancak diş taşı temizliğinin beyazlatma işleminden önce dişlerde biriken kahve, çay ve sigara lekelerini dişlerden uzaklaştırmak için yapıldığını belirtti. Ev tipi diş beyazlatma işlemi dişlerinize uygun olarak hazırlanacak şeffaf kalıpların içerisine diş hekiminizin vereceği özel kimyasal maddeyi koyup dişlerinizde bekletmeniz sonucunda dişlerde meydana gelen açılmadır. Ofis tipi diş beyazlatma işlemi ise bir diş hekimi gözetimi altında yapılması gereken genel anlamda ev de yapılacak beyazlatma da kullanılan kimyasalın daha etkilisinin kullanıldığı ve bir saat içerisinde dişlerde beyazlatma meydana getiren yöntemdir.
Dişlerini beyazlatan ve yılların getirdiği lekelerden kurtulan daha beyaz dişlere sahip bireyler ise öz güvenlerini yeniden kazanarak hayata daha gülerek bakarlar.
Dilediğiniz Gibi Gülün;
Sornununz sadece dişlerinizin rengi değil aynı zamanda dişlerinizin çok küçük olmasından, aralarının açık olmasından kısacası yapısından da memnun değilseniz laminate vener yöntemi tam size göre. Takma tırnak kalınlığında olan porselen laminate venerler dişlerin sadece ön yüzeylerinin pürüzlendirilmesiyle dişlere yapıştırılıp dişlerinizde dilediğiniz görselliğin oluşmasını sağlarlar. Tek başına olduklarında oldukça ince olan bu porselen yaprakların ise yapıştırıldıktan sonra ise desteğini altındaki dişten aldığını ve oldukça sağlam Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı belirtiyor.
6 günde Tedavi; Laminate vener yöntemiyle yapılan tedavinin 4-6 gün gibi kısa bir süre de tamamlandığını belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı bu süre sonunda hastaların diledikleri gibi gülebildiklerini de ifadelerine ekledi.
Annelere en çok yakışan şey tabiki de gülmektir. Hepimiz onların gülümsemesinin daimi olmasını isteriz. Oysa bazıları estetik sebeplerden dolayı gülümsemelerini saklamak zorunda kalmaktadırlar.
Oysa estetik diş hekimliğindeki gelişmeler sayesinde tedavinin şekline bağlı olarak bir kaç saat ya da bir kaç gün içerisinde yep yeni bir gülüşe sahip olabilirler. Sizde bu yıl bir değişiklik yapıp onların özgürce gülmelerine katkıda bulunmak isterseniz bu yazı tam size göre;
Estetik diş hekimliğinde kullanılan teknolojiler sayesinde bireylerin artık daha rahat gülebildiklerini, estetik operasyonlara gerek duymadan 10 yaş kadar gençleşebildiğini belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı bize kullanılan yöntemleri anlattı.
Diş Beyazlatma İle Yılların Tozu Pasını Bir Kenara Bırakın;
Hemen hemen herkesin sorunudur sarı dişler. Oysa bugün lekeli dişlerden kurtulmak ve bembeyaz dişlerle gülümsemek çok kolay. Ofis ve ev tipi olmak üzere iki farklı şekilde bireylerin dişlerinin beyazlatıldığını belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı bu işlemin diş taşı temizliğiyle karıştırıldığını ancak diş taşı temizliğinin beyazlatma işleminden önce dişlerde biriken kahve, çay ve sigara lekelerini dişlerden uzaklaştırmak için yapıldığını belirtti. Ev tipi diş beyazlatma işlemi dişlerinize uygun olarak hazırlanacak şeffaf kalıpların içerisine diş hekiminizin vereceği özel kimyasal maddeyi koyup dişlerinizde bekletmeniz sonucunda dişlerde meydana gelen açılmadır. Ofis tipi diş beyazlatma işlemi ise bir diş hekimi gözetimi altında yapılması gereken genel anlamda ev de yapılacak beyazlatma da kullanılan kimyasalın daha etkilisinin kullanıldığı ve bir saat içerisinde dişlerde beyazlatma meydana getiren yöntemdir.
Dişlerini beyazlatan ve yılların getirdiği lekelerden kurtulan daha beyaz dişlere sahip bireyler ise öz güvenlerini yeniden kazanarak hayata daha gülerek bakarlar.
Dilediğiniz Gibi Gülün;
Sornununz sadece dişlerinizin rengi değil aynı zamanda dişlerinizin çok küçük olmasından, aralarının açık olmasından kısacası yapısından da memnun değilseniz laminate vener yöntemi tam size göre. Takma tırnak kalınlığında olan porselen laminate venerler dişlerin sadece ön yüzeylerinin pürüzlendirilmesiyle dişlere yapıştırılıp dişlerinizde dilediğiniz görselliğin oluşmasını sağlarlar. Tek başına olduklarında oldukça ince olan bu porselen yaprakların ise yapıştırıldıktan sonra ise desteğini altındaki dişten aldığını ve oldukça sağlam Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı belirtiyor.
6 günde Tedavi; Laminate vener yöntemiyle yapılan tedavinin 4-6 gün gibi kısa bir süre de tamamlandığını belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı bu süre sonunda hastaların diledikleri gibi gülebildiklerini de ifadelerine ekledi.
13 Nisan 2009 Pazartesi
Hollywood Gülüşü
Hollywood starları nasıl oluyor da her zaman o kadar bakımlı, güzel ve ışıl ışıl olabiliyorlar hiç merak ettiniz mi? Bu kadar mükemmel gözükmeyi nasıl oluyor da başarabiliyorlar?
Örneğin Cameron Diaz, Brad Pitt, Angelina Jolie'yi düşünün. Bulundukları her filmde, her rolde hatta fakir birini canlandırırken bile güzellikleri göz kamaştırıyor. Onların bu kadar etkileyici olmalarının en önemli sebebi tabiî ki mükemmel gülüşleri… Şimdi bu ünlüleri bir kere daha düşünün ama bu sefer gülümsediklerin de çarpık kahverengi kötü bir ağız hayal edin. Artık o kadar çekici ve göz kamaştırıcı değiller değil mi?
Hollywood starları kadar çekici olmak, onlar gibi özgürce gülümseyebilmek mi istiyorsunuz? Diş Hekimi Onur Öztürk Hollywood starları gibi ışıl ışıl gülümseyebilmek için kullanılan teknikleri anlattı.
İşte size Hollywood starlarının gülüşlerini yenilemek için kullandıkları yöntemler;
Porselen Vener; Starların birçoğunun sıralı olmayan, çarpık, ayrık dişleri için ortodontik tedaviye ayıracak yeterince vakitleri yoktur. Bu nedenle Hollywood starları arasında en çok kullanılan yöntemin venerler olduğunu belirten Diş Hekimi Onur Öztürk porselen venerlerin dişinizin yüzeyinin çok az bir miktarda aşındırılmasıyla diş yüzeyine yapıştırılan tırnak kalınlığında ince porselenler olduğunu, bu uygulamayla Hollywood starlarının ki gibi mükemmel gülüşlere sahip olunabileceğini söylüyor. Yamuk, çarpık, aralıklı, küçük, sarı gibi pek çok kişinin görsel olarak rahatsız olduğu durumların venerler sayesinde kısa bir süreçte tamamen değişebileceğini de ekliyor.
Venerlerin en önemli özelliğinin ne olduğunu merak ediyor musunuz? Gerçek dişler kadar doğal görünmeleri. Diş estetiğindeki en önemli unsurun doğallık olduğunu belirten Diş Hekimi Onur Öztürk estetik diş hekimliğinin yardımıyla hastaların gerçeğinden ayrılmayan doğal dişlere sahip olduğunu belirtti.
Hollywood yıldızları gibi gülümsemek sadece bir haftada mümkün; Benim dişlerimde çok fazla problem var, gülemiyorum, kendime güvenimi kaybediyorum mu diyorsunuz? Bunun için daha fazla sabretmenize gerek yok yeni teknolojileri, estetikle birleştiren diş hekimleri sayesinde sorunlarınızı bir hafta gibi kısa bir süreçte ortadan kaldırıp özgüveninizi tekrar elde edebilirsiniz.Tedavinin laboratuvar aşamasının sadece 3-4 gün olduğunu belirten Diş Hekimi Onur Öztürk dudaklarınızın yeni görünümünüze uyum sağlaması 3-4 haftayı bulabildiğini ancak bu süre sonunda yüzünüzle tamamen bütünleşmiş ve tamamen doğal görünümlü yeni dişlerinizle rahatlıkla gülümseyebilirsiniz diyor.
Diş beyazlatma; Holywood starlarından aklımızda kalan bir diğer şey ise hiç kuşkusuz bembeyaz dişlerdir. Hepimiz onların sahip oldukları gibi bembeyaz dişlere sahip olmak isteriz. Hatta bunun için kulaktan dolma bir sürü yöntemi kullanırız. Oysa bembeyaz dişlere sahip olmak, sigara ve kahvenin ağzımızda bıraktığı lekelerden kurtulmak çok da zor değil. Ofis tipi veya ev tipi diş beyazlatma yöntemlerini kullanarak Hollywood starlarının sahip olduğu gibi bembeyaz dişlere sahip olabilirsiniz. İşte diş hekimlerinin kullandığı yöntemler;
Öğle arasında bembeyaz dişler; Klinikte Diş Beyazlatma yöntemiyle bir saate bembeyaz dişlere sahip olabilirsiniz. Bir saat gibi kısa bir sürede yapılan işlem bir çok ünlü ismin tercihi oldu. Diş hekiminin ilk önce gerekliyse dişleri plaktan arındırmak için yapacağı diş taşı temizliği ve parlatmadan sonra dişler hazır hale getirilir. Beyazlatma jelinin dişe uygulandıktan sonra bu jelin halojen/led ışık kaynakları ya da lazerle aktive edilmesi sonucu dişin içindeki renkli sıvının dişten uzaklaştırılmasıyla elde edilir. Lazer veya diğer ışık kaynakları dişi beyazlatmaz, sadece beyazlatma jelinin aktive olmasını sağlayarak gerekli kimyasal reaksiyonu başlatır.
Evde Diş Beyazlatma: Ev tipi beyazlamada ise hastanın ağzının ölçülerine göre yapılan diş kılıflarına jeller konulup, bu şekilde ağızda 2-3 saat tutulmasıyla uygulanır. Ancak ofis tipi diş beyazlatma işleminde kullanılan solüsyonların içeriği ofis tipinde uygulanana göre daha düşüktür. Bu işlemle elde edilen beyazlık da ofis tipine göre daha uzun sürede elde edilir.
İmplant; Eksik dişe sahip bir Hollywood starı pek de alışkın olduğumuz bir tablo değildir. Çeşitli nedenlerden dolayı diş kaybı yaşadıklarında en çok tercih edilen yöntem implant tedavisidir. İmplant geleneksel köprü ve protezlere göre daha iyi konuşma ve çiğneme fonksiyonu sağlarken, yüzünüzde doğal bir görünümü de beraberinde getirir. Bu yöntemle eksik dişlerinizin yerlerini dolduklarını ve doğal dişler kadar sağlam ve doğal bir görüntü elde edilir.
Örneğin Cameron Diaz, Brad Pitt, Angelina Jolie'yi düşünün. Bulundukları her filmde, her rolde hatta fakir birini canlandırırken bile güzellikleri göz kamaştırıyor. Onların bu kadar etkileyici olmalarının en önemli sebebi tabiî ki mükemmel gülüşleri… Şimdi bu ünlüleri bir kere daha düşünün ama bu sefer gülümsediklerin de çarpık kahverengi kötü bir ağız hayal edin. Artık o kadar çekici ve göz kamaştırıcı değiller değil mi?
Hollywood starları kadar çekici olmak, onlar gibi özgürce gülümseyebilmek mi istiyorsunuz? Diş Hekimi Onur Öztürk Hollywood starları gibi ışıl ışıl gülümseyebilmek için kullanılan teknikleri anlattı.
İşte size Hollywood starlarının gülüşlerini yenilemek için kullandıkları yöntemler;
Porselen Vener; Starların birçoğunun sıralı olmayan, çarpık, ayrık dişleri için ortodontik tedaviye ayıracak yeterince vakitleri yoktur. Bu nedenle Hollywood starları arasında en çok kullanılan yöntemin venerler olduğunu belirten Diş Hekimi Onur Öztürk porselen venerlerin dişinizin yüzeyinin çok az bir miktarda aşındırılmasıyla diş yüzeyine yapıştırılan tırnak kalınlığında ince porselenler olduğunu, bu uygulamayla Hollywood starlarının ki gibi mükemmel gülüşlere sahip olunabileceğini söylüyor. Yamuk, çarpık, aralıklı, küçük, sarı gibi pek çok kişinin görsel olarak rahatsız olduğu durumların venerler sayesinde kısa bir süreçte tamamen değişebileceğini de ekliyor.
Venerlerin en önemli özelliğinin ne olduğunu merak ediyor musunuz? Gerçek dişler kadar doğal görünmeleri. Diş estetiğindeki en önemli unsurun doğallık olduğunu belirten Diş Hekimi Onur Öztürk estetik diş hekimliğinin yardımıyla hastaların gerçeğinden ayrılmayan doğal dişlere sahip olduğunu belirtti.
Hollywood yıldızları gibi gülümsemek sadece bir haftada mümkün; Benim dişlerimde çok fazla problem var, gülemiyorum, kendime güvenimi kaybediyorum mu diyorsunuz? Bunun için daha fazla sabretmenize gerek yok yeni teknolojileri, estetikle birleştiren diş hekimleri sayesinde sorunlarınızı bir hafta gibi kısa bir süreçte ortadan kaldırıp özgüveninizi tekrar elde edebilirsiniz.Tedavinin laboratuvar aşamasının sadece 3-4 gün olduğunu belirten Diş Hekimi Onur Öztürk dudaklarınızın yeni görünümünüze uyum sağlaması 3-4 haftayı bulabildiğini ancak bu süre sonunda yüzünüzle tamamen bütünleşmiş ve tamamen doğal görünümlü yeni dişlerinizle rahatlıkla gülümseyebilirsiniz diyor.
Diş beyazlatma; Holywood starlarından aklımızda kalan bir diğer şey ise hiç kuşkusuz bembeyaz dişlerdir. Hepimiz onların sahip oldukları gibi bembeyaz dişlere sahip olmak isteriz. Hatta bunun için kulaktan dolma bir sürü yöntemi kullanırız. Oysa bembeyaz dişlere sahip olmak, sigara ve kahvenin ağzımızda bıraktığı lekelerden kurtulmak çok da zor değil. Ofis tipi veya ev tipi diş beyazlatma yöntemlerini kullanarak Hollywood starlarının sahip olduğu gibi bembeyaz dişlere sahip olabilirsiniz. İşte diş hekimlerinin kullandığı yöntemler;
Öğle arasında bembeyaz dişler; Klinikte Diş Beyazlatma yöntemiyle bir saate bembeyaz dişlere sahip olabilirsiniz. Bir saat gibi kısa bir sürede yapılan işlem bir çok ünlü ismin tercihi oldu. Diş hekiminin ilk önce gerekliyse dişleri plaktan arındırmak için yapacağı diş taşı temizliği ve parlatmadan sonra dişler hazır hale getirilir. Beyazlatma jelinin dişe uygulandıktan sonra bu jelin halojen/led ışık kaynakları ya da lazerle aktive edilmesi sonucu dişin içindeki renkli sıvının dişten uzaklaştırılmasıyla elde edilir. Lazer veya diğer ışık kaynakları dişi beyazlatmaz, sadece beyazlatma jelinin aktive olmasını sağlayarak gerekli kimyasal reaksiyonu başlatır.
Evde Diş Beyazlatma: Ev tipi beyazlamada ise hastanın ağzının ölçülerine göre yapılan diş kılıflarına jeller konulup, bu şekilde ağızda 2-3 saat tutulmasıyla uygulanır. Ancak ofis tipi diş beyazlatma işleminde kullanılan solüsyonların içeriği ofis tipinde uygulanana göre daha düşüktür. Bu işlemle elde edilen beyazlık da ofis tipine göre daha uzun sürede elde edilir.
İmplant; Eksik dişe sahip bir Hollywood starı pek de alışkın olduğumuz bir tablo değildir. Çeşitli nedenlerden dolayı diş kaybı yaşadıklarında en çok tercih edilen yöntem implant tedavisidir. İmplant geleneksel köprü ve protezlere göre daha iyi konuşma ve çiğneme fonksiyonu sağlarken, yüzünüzde doğal bir görünümü de beraberinde getirir. Bu yöntemle eksik dişlerinizin yerlerini dolduklarını ve doğal dişler kadar sağlam ve doğal bir görüntü elde edilir.
27 Mart 2009 Cuma
Erkekler de estetiğe alıştı
Dış görünümünün önem kazandığı günümüzde daha genç ve yakışıklı olma isteği erkeğinin estetiğe olan ilgisini arttırdı. Estetik konusunda bayanlara göre daha tutucu oldukları bilinen erkeklerin estetikte ilk tercihleri ise estetik diş hekimliği. Erkekler tarafından en çok tercih edilen en yeni ve en trend estetik diş uygulamalarını Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı’ dan öğrendik.
İşte Uygulanan Metodlar;
Diş Beyazlatma
Dişlerdeki renkleşme hemen hemen herkesin problemidir. Günlük hayatta tüketilen çay, kahve ve sigaranın verdiği bu renkleşmeden kurtulmak isteyenler bu amaçla en son teknolojilerin kullanıldığı diş beyazlatma(bleaching) yöntemine rağbet gösteriyorlar. Bu uygulamayla, dişlerinizin rengini sadece birkaç saat veya seans sonrasında 3 ile 10 renk tonu arasındaki bir oranda açmak ve dişlerinizde çarpıcı bir değişiklik yapmak mümkün.
Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı beyazlatma(bleaching) uygulamasının iki şekilde olabileceğini belirtiyor ve bu yöntemleri açıklıyor;
Ev Tipi Diş Beyazlatma;
Home Bleaching diye adlandırılan ev tipi beyazlatma yönteminde diş hekiminin ağzınızın ölçülerine göre hazırladığı şeffaf plak, yine hekimin verdiği özel bir beyazlama jeliyle kullanılarak, günde birkaç saat dişlerin üzerine takılmaktadır.
Ofis Tipi Diş Beyazlatma;
Office Bleaching diye bilinen ofis tipi beyazlatma yönteminde ise beyazlatma işlemi tamamen hekim kontrolünde ve klinik ortamda yapılmalıdır. Beyazlatma işleminde LED ışık kaynağı ve plazma arch gibi yoğun ışık kaynakları özel beyazlatma jelleri ile birlikte 45 dakika veya bir saatlik bir süreyle kullanılmaktadır. Bu yoğun ve güçlü ışık kaynaklarının kullanılmasındaki amaç, beyazlatma jeli olarak uygulanan aktif maddeleri harekete geçirmektir. Böylece beyazlatma jelinin dişin minesine nüfuz etmesi kolaylaşmakta ve beyazlatma işlemi kısa sürede gerçekleşebilmektedir.
Laminate Vener
Dişlerin şeklinden ve renginden memnun olmayan, kırık, aşınmış, üst üste binmiş dişlere sahip olanlara ve dişlerinin arasında aralık bulunan kişilere rahatlıkla uygulanabilen laminate porselenlerin en önemli özelliği, dişlerin ön yüzünde minimun bir aşındırma yapıldıktan sonra özel bir teknikle yapıştırılmaları olduğunu belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı bu uygulamanın doğal dişlerle ayırt edilemeyecek kadar doğal gözükmesi sebebiyle erkekler tarafından da en sık tercih edilen yöntem olduğunu da ekliyor.
İşte Uygulanan Metodlar;
Diş Beyazlatma
Dişlerdeki renkleşme hemen hemen herkesin problemidir. Günlük hayatta tüketilen çay, kahve ve sigaranın verdiği bu renkleşmeden kurtulmak isteyenler bu amaçla en son teknolojilerin kullanıldığı diş beyazlatma(bleaching) yöntemine rağbet gösteriyorlar. Bu uygulamayla, dişlerinizin rengini sadece birkaç saat veya seans sonrasında 3 ile 10 renk tonu arasındaki bir oranda açmak ve dişlerinizde çarpıcı bir değişiklik yapmak mümkün.
Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı beyazlatma(bleaching) uygulamasının iki şekilde olabileceğini belirtiyor ve bu yöntemleri açıklıyor;
Ev Tipi Diş Beyazlatma;
Home Bleaching diye adlandırılan ev tipi beyazlatma yönteminde diş hekiminin ağzınızın ölçülerine göre hazırladığı şeffaf plak, yine hekimin verdiği özel bir beyazlama jeliyle kullanılarak, günde birkaç saat dişlerin üzerine takılmaktadır.
Ofis Tipi Diş Beyazlatma;
Office Bleaching diye bilinen ofis tipi beyazlatma yönteminde ise beyazlatma işlemi tamamen hekim kontrolünde ve klinik ortamda yapılmalıdır. Beyazlatma işleminde LED ışık kaynağı ve plazma arch gibi yoğun ışık kaynakları özel beyazlatma jelleri ile birlikte 45 dakika veya bir saatlik bir süreyle kullanılmaktadır. Bu yoğun ve güçlü ışık kaynaklarının kullanılmasındaki amaç, beyazlatma jeli olarak uygulanan aktif maddeleri harekete geçirmektir. Böylece beyazlatma jelinin dişin minesine nüfuz etmesi kolaylaşmakta ve beyazlatma işlemi kısa sürede gerçekleşebilmektedir.
Laminate Vener
Dişlerin şeklinden ve renginden memnun olmayan, kırık, aşınmış, üst üste binmiş dişlere sahip olanlara ve dişlerinin arasında aralık bulunan kişilere rahatlıkla uygulanabilen laminate porselenlerin en önemli özelliği, dişlerin ön yüzünde minimun bir aşındırma yapıldıktan sonra özel bir teknikle yapıştırılmaları olduğunu belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı bu uygulamanın doğal dişlerle ayırt edilemeyecek kadar doğal gözükmesi sebebiyle erkekler tarafından da en sık tercih edilen yöntem olduğunu da ekliyor.
11 Mart 2009 Çarşamba
Sağlıklı dişler için 5 pratik öneri
İdeal ağız ve diş bakımı için sadece diş fırçalama ve diş ipi kullanımından daha fazlası gereklidir. İlerleyen yaşla beraber insanların çoğu dişlerini kaybedeceklerini düşünürler ama bu şekilde olmak zorunda değildir, bunun için basit birkaç öneriye uymanız gerektiğini belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı bize profesyonel tavsiyelerde bulunuyor.
İşte uzun yıllar sağlıkla gülebilmemiz için yapmamız gerekenler;
1.Ağız Sağlığını Korumanın En Önemli Üç Elemanı
”Diş fırçası, diş macunu ve diş ipi”
Ağız hijyeninin olmazsa olmaz en önemli üç bakım elamanı diş fırçası, macunu ve diş ipidir. Toplum olarak ağız ve diş sağlığına gereken önemi vermediğimizin altını çizen Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı oysa gün içerisinde ayıracağınız 10 dakika kadar kısa bir süre de sağlıklı dişlere ve dişetlerine kavuşabileceğimizi belirtiyor. Günde 2 defa diş fırçalamak ve bir defa diş ipi kullanımının sağlıklı bir ağzın anahtarı olduğunun altını çizen Kazandı bu alışkanlığın çocuk yaşta kazanılması taktirde bireylerin ilerleyen yaşlarda da sıkıntı yaşamayacaklarını ifadelerine ekliyor.
Peki en doğru diş fırçalama tekniği hangisi?
Öncelikle diş fırçası çok sert olmamalı ve fırçayla dişlerinizi aşındıracak kadar baskı uygulamamalısınız. Birçok bireyin dişlerinin beyazlaması için diş fırçasını bastırarak kullandığını belirten Diş Hekimi Mehmet Kazandı bunun son derece yanlış bir davranış olduğunu beyazlatmanın aksine dişlerde aşınmalara neden olduğunu söylüyor. Dişlerimizi fırçalarken diş macununu diş fırçasına sürmemiz gerektiğini ancak diş macununu bilinenin aksine suyla ıslatmanın yanlış olduğunu belirten Diş Hekimi Mehmet Kazandı ıslanan diş macunun etken maddesini kaybettiğini belirtti. Daha sonra dairesel hareketlerle yaklaşık olarak 2 dakika boyunca dişler fırçalanmalıdır. En son dişetinden aşağıya doğru bir süpürme hareketiyle işlem tamamlanır. Dişlerin iç yüzeyleri, özellikle ön bölgeler dar olduğundan fırça dik olarak sokularak fırçalanmalıdır. Unutulmamalıdır ki, bakteri plağı ve yiyecek artıklarının yoğun olduğu dişlerin arka yüzleri, arka dişler ve dil de temizlenmelidir. Genellikle sadece ön dişlerin ön yüzeyleri fırçalandığından çürükler daha çok arka bölgelerde oluşmakta , diş taşları ise çok az fırçalanan alt ön bölgede olmaktadır.
2. Ağzınızı Düzenli Olarak Kontrol Edin
Her ne kadar diş hekimine düzenli olarak gidiyorsanız da, kendi ağzınızı düzenli olarak kontrol edin. Kontrol zamanınız gelene kadar ağzınızda olan bir problemi fark etmeniz yapılacak tedaviyi daha kolay ve daha masrafsız hale getirebilir. Diş kırılması, dişetlerinde oluşan şişmeler, renkleşmeler ya da ağzınızda oluşan ve iyileşmeyen yaralar dikkatli bir şekilde kontrol ettiğinizde sizin gözlemleyip doktorunuza bildirebileceğiniz birçok durum arasındadır. Bu kontrol özellikle sigara içenler için daha önemlidir, ağız kanserine yakalanma açısında daha büyük risk taşıdıkları için aksatmadan bu kontrolleri yapmaları gerekir.
3. Sigaradan Uzak Durun
Sigara kullanımının vücudumuzdaki diğer organlar kadar dişlerimize de zarar verdiğini belirten Kazandı “sigara ağız içi kanser riskini önemli oranda arttırır, dişeti hastalıklarının oluşmasına yol açar, dişlerinizde renkleşmeye neden olur ve nefesimizin kötü kokmasına neden olur” diyor ve sağlığımız için sigarayı bırakmamızı öneriyor.
4. Su İçmek Önemli
Yemek yedikten sonra diş için yapılacak en iyi şey su veya süt içmektir. Yemekten sonra içilen bir bardak su, yemek parçalarını ağızdan uzaklaştırır ve ağızdaki asidik ortamı nötrler. Ayrıca süt içmek dişte kalsiyum oluşumuna neden olur.
5. Düzenli Olarak Diş hekiminizi Ziyaret Edin
Diş hekimine yapılacak düzenli ziyaretler dişlerinizde oluşabilecek problemlerin öneminin önceden alınmasına ve daha büyük sorunlara neden olmadan önlenmesine neden olduğunu belirten Kazandı altı ayda bir diş hekimi ziyaretini önerdiklerini ekledi.
İşte uzun yıllar sağlıkla gülebilmemiz için yapmamız gerekenler;
1.Ağız Sağlığını Korumanın En Önemli Üç Elemanı
”Diş fırçası, diş macunu ve diş ipi”
Ağız hijyeninin olmazsa olmaz en önemli üç bakım elamanı diş fırçası, macunu ve diş ipidir. Toplum olarak ağız ve diş sağlığına gereken önemi vermediğimizin altını çizen Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı oysa gün içerisinde ayıracağınız 10 dakika kadar kısa bir süre de sağlıklı dişlere ve dişetlerine kavuşabileceğimizi belirtiyor. Günde 2 defa diş fırçalamak ve bir defa diş ipi kullanımının sağlıklı bir ağzın anahtarı olduğunun altını çizen Kazandı bu alışkanlığın çocuk yaşta kazanılması taktirde bireylerin ilerleyen yaşlarda da sıkıntı yaşamayacaklarını ifadelerine ekliyor.
Peki en doğru diş fırçalama tekniği hangisi?
Öncelikle diş fırçası çok sert olmamalı ve fırçayla dişlerinizi aşındıracak kadar baskı uygulamamalısınız. Birçok bireyin dişlerinin beyazlaması için diş fırçasını bastırarak kullandığını belirten Diş Hekimi Mehmet Kazandı bunun son derece yanlış bir davranış olduğunu beyazlatmanın aksine dişlerde aşınmalara neden olduğunu söylüyor. Dişlerimizi fırçalarken diş macununu diş fırçasına sürmemiz gerektiğini ancak diş macununu bilinenin aksine suyla ıslatmanın yanlış olduğunu belirten Diş Hekimi Mehmet Kazandı ıslanan diş macunun etken maddesini kaybettiğini belirtti. Daha sonra dairesel hareketlerle yaklaşık olarak 2 dakika boyunca dişler fırçalanmalıdır. En son dişetinden aşağıya doğru bir süpürme hareketiyle işlem tamamlanır. Dişlerin iç yüzeyleri, özellikle ön bölgeler dar olduğundan fırça dik olarak sokularak fırçalanmalıdır. Unutulmamalıdır ki, bakteri plağı ve yiyecek artıklarının yoğun olduğu dişlerin arka yüzleri, arka dişler ve dil de temizlenmelidir. Genellikle sadece ön dişlerin ön yüzeyleri fırçalandığından çürükler daha çok arka bölgelerde oluşmakta , diş taşları ise çok az fırçalanan alt ön bölgede olmaktadır.
2. Ağzınızı Düzenli Olarak Kontrol Edin
Her ne kadar diş hekimine düzenli olarak gidiyorsanız da, kendi ağzınızı düzenli olarak kontrol edin. Kontrol zamanınız gelene kadar ağzınızda olan bir problemi fark etmeniz yapılacak tedaviyi daha kolay ve daha masrafsız hale getirebilir. Diş kırılması, dişetlerinde oluşan şişmeler, renkleşmeler ya da ağzınızda oluşan ve iyileşmeyen yaralar dikkatli bir şekilde kontrol ettiğinizde sizin gözlemleyip doktorunuza bildirebileceğiniz birçok durum arasındadır. Bu kontrol özellikle sigara içenler için daha önemlidir, ağız kanserine yakalanma açısında daha büyük risk taşıdıkları için aksatmadan bu kontrolleri yapmaları gerekir.
3. Sigaradan Uzak Durun
Sigara kullanımının vücudumuzdaki diğer organlar kadar dişlerimize de zarar verdiğini belirten Kazandı “sigara ağız içi kanser riskini önemli oranda arttırır, dişeti hastalıklarının oluşmasına yol açar, dişlerinizde renkleşmeye neden olur ve nefesimizin kötü kokmasına neden olur” diyor ve sağlığımız için sigarayı bırakmamızı öneriyor.
4. Su İçmek Önemli
Yemek yedikten sonra diş için yapılacak en iyi şey su veya süt içmektir. Yemekten sonra içilen bir bardak su, yemek parçalarını ağızdan uzaklaştırır ve ağızdaki asidik ortamı nötrler. Ayrıca süt içmek dişte kalsiyum oluşumuna neden olur.
5. Düzenli Olarak Diş hekiminizi Ziyaret Edin
Diş hekimine yapılacak düzenli ziyaretler dişlerinizde oluşabilecek problemlerin öneminin önceden alınmasına ve daha büyük sorunlara neden olmadan önlenmesine neden olduğunu belirten Kazandı altı ayda bir diş hekimi ziyaretini önerdiklerini ekledi.
Sağlıklı dişler için çay içmeli
Yapılan son araştırmalara göre çay içmek dişleri sağlıklı tutmak için iyi bir yöntem.
Plusdent Diş Kliniği Diş Hekimi Onur Öztürk yapılan son araştırmalara göre çayın ağız hijyenini bozan zararlı bakterilerle savaşarak dişeti hastalıkları ve çürüğün oluşumunu azalttığını belirtti.
"Siyah çayın içinde bulunan bileşenler diş üzerindeki gıda artıklarında asit üretimini ve bakterilerin çoğalmasını yavaşlatırlar. Aynı zamanda gıda artıklarının dişin üzerine yapışmasına sebep olan bakteriyel enzim glukosiltransferaz'ın etkisini yavaşlatıp, ağız hijyeninin korunması kolaylaştırırlar. Ancak daha sağlıklı olduğu düşünüldüğü için tercih edilen bitki çayları fazla asit içermesinden dolayı diş minesine zarar verebilir. Bunun için bitki çayı alırken pH seviyesine dikkat edilmesi gerekir. Bitki çayı alırken pH değeri yüksek olan çaylar tercih edilmeli."
Şeker ve asit içeren içeceklerin diş minesinde tahribata ve çürüklere neden olduğunu belirten Diş Hekimi Onur Öztürk bu tür içeceklerden mümkün oldukça uzak durmanın ağız ve diş sağlığı açısından yararlı olduğunu belirtiyor ve dişler için en mükemmel içeceğin ise su olduğunun altını çiziyor. Bütün bunların yanı sıra ağız hijyenini sağlamak ve plak oluşumunu önlemenin asıl yolunun düzenli diş fırçalamak ve diş ipi kullanımı olduğunu belirten Öztürk bunların sadece yan etkenler olduğunun da altını çiziyor.
Ayrıca şekersiz olarak içilen sütün de dişler için oldukça yararlı olduğunu belirten Öztürk sütte bulunan kalsiyum maddesinin ayrıca kemikleri ve dişleri güçlendirdiğini ve özellikle çocukların içmesi gerektiğini vurguluyor.
Plusdent Diş Kliniği Diş Hekimi Onur Öztürk yapılan son araştırmalara göre çayın ağız hijyenini bozan zararlı bakterilerle savaşarak dişeti hastalıkları ve çürüğün oluşumunu azalttığını belirtti.
"Siyah çayın içinde bulunan bileşenler diş üzerindeki gıda artıklarında asit üretimini ve bakterilerin çoğalmasını yavaşlatırlar. Aynı zamanda gıda artıklarının dişin üzerine yapışmasına sebep olan bakteriyel enzim glukosiltransferaz'ın etkisini yavaşlatıp, ağız hijyeninin korunması kolaylaştırırlar. Ancak daha sağlıklı olduğu düşünüldüğü için tercih edilen bitki çayları fazla asit içermesinden dolayı diş minesine zarar verebilir. Bunun için bitki çayı alırken pH seviyesine dikkat edilmesi gerekir. Bitki çayı alırken pH değeri yüksek olan çaylar tercih edilmeli."
Şeker ve asit içeren içeceklerin diş minesinde tahribata ve çürüklere neden olduğunu belirten Diş Hekimi Onur Öztürk bu tür içeceklerden mümkün oldukça uzak durmanın ağız ve diş sağlığı açısından yararlı olduğunu belirtiyor ve dişler için en mükemmel içeceğin ise su olduğunun altını çiziyor. Bütün bunların yanı sıra ağız hijyenini sağlamak ve plak oluşumunu önlemenin asıl yolunun düzenli diş fırçalamak ve diş ipi kullanımı olduğunu belirten Öztürk bunların sadece yan etkenler olduğunun da altını çiziyor.
Ayrıca şekersiz olarak içilen sütün de dişler için oldukça yararlı olduğunu belirten Öztürk sütte bulunan kalsiyum maddesinin ayrıca kemikleri ve dişleri güçlendirdiğini ve özellikle çocukların içmesi gerektiğini vurguluyor.
2 Mart 2009 Pazartesi
Ünlülerin beyaz gülüşlerinin sırrı
Kırmızı halı starları gibi gülebilmek için doktorların kullandığı tedavi yöntemlerini Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı'dan öğrendik...Oscar törenlerinin en etkileyici geleneklerinden 'Kırmızı Halı' geçişi bu sene de nefesleri kesti. En çok aklımızda kalan ise starların göz kamaştırıcı gülüşleri oldu...
Kırmızı halı üzerinde yürüyen birbirinden güzel ve yakışıklı Hollywood yıldızlarının ortak özelliği mükemmel gülüşleriydi. Doğal ve kusursuz gülüşleriyle objektiflere poz veren Hollywood starlarının gülüşünü kazandıran tedavileri Plusdent Diş Kliniği'nden Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı anlattı.
Porselen vener
Starların bir çoğunun sıralı olmayan, çarpık, ayrık, renkleşmiş dişleri için tercih ettiği yöntemin venerler olduğunu belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı porselen venerlerin dişin yüzeyinin çok az miktarda aşındırılmasıyla diş yüzeyine yapıştırılan tırnak kalınlığında ince porselenler olduğunu, bu uygulamayla 4- 7 gün gibi kısa sürede Hollywood starları gibi mükemmel gülüşlere sahip olunabileceğini söyledi...
BİLGİSAYAR SAĞOLSUN
Venerlerin en önemli özelliğinin gerçek dişler kadar doğal görünmeleri olduğunu vurgulayan Kazandı bu tedavi yönteminde bireylerin gülüşlerini seçmelerinin de mümkün olduğunu belirterek şunları söyledi: "Estetik diş hekimliğine başvurmadan önce 'Acaba doğal olacak mı, çevremdekiler ne tepki verecekler' diye herkes merak eder. Bu sorulardan artık bilgisayar destekli gülüş tasarımı programlarıyla kurtulmak kolay. Teknoloji sayesinde dişlerinize hiçbir işlem yapılmadan işlemin sonucunda yeni gülüşünüzün yüzünüzde nasıl duracağının tahmini sonuçları verilebiliyor.”
Doğal görünüm sırrı: Implant
Yıldızların da diş kaybı yaşadıklarında en çok tercih ettikleri yöntemin implant olduğunu belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı bu şekilde kusursuz gülüşlerini koruduklarını belirtiyor. İmplant geleneksel köprü ve protezlere göre daha iyi konuşma ve çiğneme fonksiyonu sağlarken, yüzde doğal görünüm sağlıyor.
Diş beyazlatma:
Holywood starlarının gülüşlerinin en önemli özelliği hiç kuşkusuz bembeyaz dişleri. Ofis tipi veya ev tipi diş beyazlatma yöntemlerini kullanarak onlar gibi bembeyaz dişlere sahip olabilirsiniz.
İşte diş hekimlerinin kullandığı yöntemler:
Klinikte diş beyazlatma: Bu yöntemle bir saate bembeyaz dişlere sahip olunabiliyor. Bir saat gibi kısa bir sürede yapılan işlem, diş hekiminin önce gerekliyse dişleri plaktan arındırmak için yapacağı diş taşı temizliği ve parlatmadan ibaret. Yöntem, beyazlatma jelinin dişe uygulandıktan sonra bu jelin halojen/led ışık kaynakları ya da lazerle aktive edilmesi sonucu dişin içindeki renkli sıvının dişten uzaklaştırılmasıyla elde ediliyor. Lazer veya diğer ışık kaynakları dişi beyazlatmıyor, sadece beyazlatma jelinin aktive olmasını sağlayarak gerekli kimyasal reaksiyonu başlatıyor.
Evde diş beyazlatma: Hastanın ağzının ölçülerine göre yapılan diş kılıflarına jeller konulup, bu şekilde ağızda 2-3 saat tutulmasıyla uygulanır. Ancak ofis tipi diş beyazlatma işleminde kullanılan solüsyonların içeriği ofis tipinde uygulanana göre daha düşük.
Peki hangisi daha iyi?
Her iki yöntem de etkin olmasına rağmen tercih, renkleşmenin derecesine, tedavinin ne kadar çabuk sonlandırılmak istendiğine ve hekimin görüşüne bağlı. Sarı ton dişler 3-4 ton beyazlayabilirken, yeşil-gri tondaki dişlerin beyazlaması daha zor. Diş rengi çok koyu ise en uygun yöntem ofis ve ev tipi beyazlatma işleminin kombine uygulaması.
Kırmızı halı üzerinde yürüyen birbirinden güzel ve yakışıklı Hollywood yıldızlarının ortak özelliği mükemmel gülüşleriydi. Doğal ve kusursuz gülüşleriyle objektiflere poz veren Hollywood starlarının gülüşünü kazandıran tedavileri Plusdent Diş Kliniği'nden Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı anlattı.
Porselen vener
Starların bir çoğunun sıralı olmayan, çarpık, ayrık, renkleşmiş dişleri için tercih ettiği yöntemin venerler olduğunu belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı porselen venerlerin dişin yüzeyinin çok az miktarda aşındırılmasıyla diş yüzeyine yapıştırılan tırnak kalınlığında ince porselenler olduğunu, bu uygulamayla 4- 7 gün gibi kısa sürede Hollywood starları gibi mükemmel gülüşlere sahip olunabileceğini söyledi...
BİLGİSAYAR SAĞOLSUN
Venerlerin en önemli özelliğinin gerçek dişler kadar doğal görünmeleri olduğunu vurgulayan Kazandı bu tedavi yönteminde bireylerin gülüşlerini seçmelerinin de mümkün olduğunu belirterek şunları söyledi: "Estetik diş hekimliğine başvurmadan önce 'Acaba doğal olacak mı, çevremdekiler ne tepki verecekler' diye herkes merak eder. Bu sorulardan artık bilgisayar destekli gülüş tasarımı programlarıyla kurtulmak kolay. Teknoloji sayesinde dişlerinize hiçbir işlem yapılmadan işlemin sonucunda yeni gülüşünüzün yüzünüzde nasıl duracağının tahmini sonuçları verilebiliyor.”
Doğal görünüm sırrı: Implant
Yıldızların da diş kaybı yaşadıklarında en çok tercih ettikleri yöntemin implant olduğunu belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı bu şekilde kusursuz gülüşlerini koruduklarını belirtiyor. İmplant geleneksel köprü ve protezlere göre daha iyi konuşma ve çiğneme fonksiyonu sağlarken, yüzde doğal görünüm sağlıyor.
Diş beyazlatma:
Holywood starlarının gülüşlerinin en önemli özelliği hiç kuşkusuz bembeyaz dişleri. Ofis tipi veya ev tipi diş beyazlatma yöntemlerini kullanarak onlar gibi bembeyaz dişlere sahip olabilirsiniz.
İşte diş hekimlerinin kullandığı yöntemler:
Klinikte diş beyazlatma: Bu yöntemle bir saate bembeyaz dişlere sahip olunabiliyor. Bir saat gibi kısa bir sürede yapılan işlem, diş hekiminin önce gerekliyse dişleri plaktan arındırmak için yapacağı diş taşı temizliği ve parlatmadan ibaret. Yöntem, beyazlatma jelinin dişe uygulandıktan sonra bu jelin halojen/led ışık kaynakları ya da lazerle aktive edilmesi sonucu dişin içindeki renkli sıvının dişten uzaklaştırılmasıyla elde ediliyor. Lazer veya diğer ışık kaynakları dişi beyazlatmıyor, sadece beyazlatma jelinin aktive olmasını sağlayarak gerekli kimyasal reaksiyonu başlatıyor.
Evde diş beyazlatma: Hastanın ağzının ölçülerine göre yapılan diş kılıflarına jeller konulup, bu şekilde ağızda 2-3 saat tutulmasıyla uygulanır. Ancak ofis tipi diş beyazlatma işleminde kullanılan solüsyonların içeriği ofis tipinde uygulanana göre daha düşük.
Peki hangisi daha iyi?
Her iki yöntem de etkin olmasına rağmen tercih, renkleşmenin derecesine, tedavinin ne kadar çabuk sonlandırılmak istendiğine ve hekimin görüşüne bağlı. Sarı ton dişler 3-4 ton beyazlayabilirken, yeşil-gri tondaki dişlerin beyazlaması daha zor. Diş rengi çok koyu ise en uygun yöntem ofis ve ev tipi beyazlatma işleminin kombine uygulaması.
11 Şubat 2009 Çarşamba
Ekonomik kriz dişleri gıcırdattı
Dünyayı saran ekonomik kriz diş sağlığını da tehdit ediyor. Ekonomik krizin toplumun üzerindeki etkileri günden güne büyürken krizin bireylerin sağlığına olan etkileri de gün geçtikçe görünür hale geliyor.
Krizin diş sağlığını da olumsuz etkilediğini, belirten Plusdent Diş Kliniği'nden Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı krizle birlikte bir çok kişinin normalden daha fazla stres altında kaldığını ve bireylerin uyurken farkında olmadan dişlerini gıcırdattıklarını belirtti.
"Diş hekimlerinin Bruksizm adını verdikleri halk arasıdan diş sıkma, diş gıcırdatma olarak bilinen hastalığın genellikle uyku sırasında bilinçsizce yapılan dişleri sıkma veya gıcırdatma hareketi olduğunu ifade eden Kazandı bu alışkanlığa sahip kişilerin sabah uyandıklarında diş ve çene eklemlerinde ağrı hissettiklerini, diş sıkma ya da gıcırdatmanın en önemli sebebinin ise çağımızın hastalığı stres olduğu düşünülmektedir dedi. Ekonomik krizle sebebiyle bireylerdeki stres oranın artmasıyla diş gıcırdatma ve sıkma oranlarında da bir artış gözlenmektedir." diye de ifadelerine ekledi.
Bazı bireylerin ise diş gıcırdattıklarının farkında olmadıklarını ancak sabahları anlam veremedikleri bir eklem ağrısıyla uyandıklarını belirten Kazandı, diş gıcırdatıp gıcırdatmadığınızı anlamanız için kendimize yöneltmemiz gereken soruları sıraladı;
Sabahleyin kalkınca yanaklarınız ağrıyor mu?
Ağzınızı rahat açamıyor musunuz?
Ağzınızı açtığınızda ağrı var mı?
Gün içinde ağrı devam ediyor mu?
Kulağa ve başa yayılan ağrılarınız var mı?
Ağız açma kapama sırasında zorluğun dışında klik klak gibi sesler çıkıyor mu?
Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı diş gıcırdatma şikayeti olan bireylere uygulanacak tedavinin amacının çene ekleminde oluşabilecek kalıcı zararları önlemek ve ağrıyı ortadan kaldırmak olduğunu söylüyor ve tedavinin kombine bir tedavi olup fizyoterapist, diş hekimi, psikiyatristten oluşan kombine bir tedavi zinciriyle çözüm üretileceğini de ifadelerine ekliyor.
Tedavi edilmeyen durumlarda ise dişlerin ön yüzeylerinde aşınmalar ve bunun sonucunda dikey boyutta azalmalar, fazla aşınma sonucu dişin sinirinin açığa çıkması, çiğneme kaslarında oluşan gerilemeye bağlı olarak ağrı, fonksiyon kısıtlılığı, çene kilitlenmesi, ileri vakalarda ise ameliyat gerektirecek eklem deformasyonları oluşabilir.
Krizin diş sağlığını da olumsuz etkilediğini, belirten Plusdent Diş Kliniği'nden Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı krizle birlikte bir çok kişinin normalden daha fazla stres altında kaldığını ve bireylerin uyurken farkında olmadan dişlerini gıcırdattıklarını belirtti.
"Diş hekimlerinin Bruksizm adını verdikleri halk arasıdan diş sıkma, diş gıcırdatma olarak bilinen hastalığın genellikle uyku sırasında bilinçsizce yapılan dişleri sıkma veya gıcırdatma hareketi olduğunu ifade eden Kazandı bu alışkanlığa sahip kişilerin sabah uyandıklarında diş ve çene eklemlerinde ağrı hissettiklerini, diş sıkma ya da gıcırdatmanın en önemli sebebinin ise çağımızın hastalığı stres olduğu düşünülmektedir dedi. Ekonomik krizle sebebiyle bireylerdeki stres oranın artmasıyla diş gıcırdatma ve sıkma oranlarında da bir artış gözlenmektedir." diye de ifadelerine ekledi.
Bazı bireylerin ise diş gıcırdattıklarının farkında olmadıklarını ancak sabahları anlam veremedikleri bir eklem ağrısıyla uyandıklarını belirten Kazandı, diş gıcırdatıp gıcırdatmadığınızı anlamanız için kendimize yöneltmemiz gereken soruları sıraladı;
Sabahleyin kalkınca yanaklarınız ağrıyor mu?
Ağzınızı rahat açamıyor musunuz?
Ağzınızı açtığınızda ağrı var mı?
Gün içinde ağrı devam ediyor mu?
Kulağa ve başa yayılan ağrılarınız var mı?
Ağız açma kapama sırasında zorluğun dışında klik klak gibi sesler çıkıyor mu?
Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı diş gıcırdatma şikayeti olan bireylere uygulanacak tedavinin amacının çene ekleminde oluşabilecek kalıcı zararları önlemek ve ağrıyı ortadan kaldırmak olduğunu söylüyor ve tedavinin kombine bir tedavi olup fizyoterapist, diş hekimi, psikiyatristten oluşan kombine bir tedavi zinciriyle çözüm üretileceğini de ifadelerine ekliyor.
Tedavi edilmeyen durumlarda ise dişlerin ön yüzeylerinde aşınmalar ve bunun sonucunda dikey boyutta azalmalar, fazla aşınma sonucu dişin sinirinin açığa çıkması, çiğneme kaslarında oluşan gerilemeye bağlı olarak ağrı, fonksiyon kısıtlılığı, çene kilitlenmesi, ileri vakalarda ise ameliyat gerektirecek eklem deformasyonları oluşabilir.
6 Şubat 2009 Cuma
Düzgün dişler ağız sağlığının değerini arttırıyor
Plusdent Diş Kliniği Diş Hekimi Onur Öztürk dişlerin sıralı ve düzgün olmasının sadece görsel olarak değil aynı zamanda sağlık açısından da oldukça önemli olduğunu söylüyor ve bunun için hastaların ortodontik tedaviden yararlanıp, dişlerinin şekil ve düzen bozukluklarını düzeltilebileceklerini ifadelerine ekliyor.
Teller ağız içinde meydana gelen kalabalığı, çarpık, çıkık, düzgün olmayan dişleri, uygun şekilde oturmayan çeneleri düzeltmek için kullanılırlar. Çarpık ve kalabalık dişler sağlıklı bir ağzın ilk şartı olan ağız hijyenini gerçekleştirmenizi zorlaştırırlar. Düzgün bir biçimde sıralanmayan dişler bir zaman sonra diş çürüğüne, diş eti hastalığına ya da diş kaybına, bazen de çiğnerken ya da konuşurken yapılan yanlış bir kapanış ile diş minesini normal dışı aşınmasına ve çeneyle ilgili problemlere neden olabilirler.
Bu gibi problemlerle karşılaşmamak için bireylerin ortodontik tedavi yönteminden yararlanmaları gerektiğini belirten Diş Hekimi Onur Öztürk ortodontik tedavinin artık eskiden yapıldığından daha rahat ve kısa zaman yapıldığını belirtiyor: “Tedavi sırasında biraz rahatsızlık beklenmesine rağmen bugünün telleri eskilerinden çok daha rahattır. Tel çeşidi hastanın ihtiyacı olan tedaviye ve talimatlara ait bakımı ve ağız hijyenini ne kadar takip edebileceği temel alınarak seçilir ve tedavi planı her bir hastaya göre özel olarak belirlenir.”
Diş Hekimi Onur Öztürk ortodonti tedavi sürecinin uzunluğundan ve kullanılacak aparatların görüntüsünden rahatsızlık duyacak doğru adaylar içinse ortalama 4 ile 7 gün arasında tedavinin bittiği porselen laminate vener tedavi yöntemini öneriyor. “Laminate vener tedavi yönteminin ortodontiye göre çok daha fazla avantajları vardır. Bu tedavi yöntemiyle bireyler düzgün, sıralı, daha beyaz dişlere çok kısa bir sürede sahip olabilirler. Dişlerin sadece ön yüzeylerinin minimum aşınmasıyla yapılan bu tedavi yöntemiyle bireyler aynı zamanda hayal ettikleri gülüşe de sahip olabilmektedirler. Ancak porselen laminate venerler her zaman ortodontik tedavi yerine kullanılmazlar, sınırlı kullanıma sahiptirler, hangi işlemin sizin için daha doğru olacağına ise doktorunuz karar verecektir.”
Son olarak genel ağzı bakımıyla ilgili bilgi veren Diş Hekimi Onur Öztürk hangi tedavi yöntemini seçerseniz seçin genel ağız hijyenine gereken önemi vermeli, bunun için de düzenli diş fırçalamalı, diş aralarını diş ipiyle temizlemeli ve programlı bir şekilde diş hekimi ziyaretleri yapmalıyız diyor.
Teller ağız içinde meydana gelen kalabalığı, çarpık, çıkık, düzgün olmayan dişleri, uygun şekilde oturmayan çeneleri düzeltmek için kullanılırlar. Çarpık ve kalabalık dişler sağlıklı bir ağzın ilk şartı olan ağız hijyenini gerçekleştirmenizi zorlaştırırlar. Düzgün bir biçimde sıralanmayan dişler bir zaman sonra diş çürüğüne, diş eti hastalığına ya da diş kaybına, bazen de çiğnerken ya da konuşurken yapılan yanlış bir kapanış ile diş minesini normal dışı aşınmasına ve çeneyle ilgili problemlere neden olabilirler.
Bu gibi problemlerle karşılaşmamak için bireylerin ortodontik tedavi yönteminden yararlanmaları gerektiğini belirten Diş Hekimi Onur Öztürk ortodontik tedavinin artık eskiden yapıldığından daha rahat ve kısa zaman yapıldığını belirtiyor: “Tedavi sırasında biraz rahatsızlık beklenmesine rağmen bugünün telleri eskilerinden çok daha rahattır. Tel çeşidi hastanın ihtiyacı olan tedaviye ve talimatlara ait bakımı ve ağız hijyenini ne kadar takip edebileceği temel alınarak seçilir ve tedavi planı her bir hastaya göre özel olarak belirlenir.”
Diş Hekimi Onur Öztürk ortodonti tedavi sürecinin uzunluğundan ve kullanılacak aparatların görüntüsünden rahatsızlık duyacak doğru adaylar içinse ortalama 4 ile 7 gün arasında tedavinin bittiği porselen laminate vener tedavi yöntemini öneriyor. “Laminate vener tedavi yönteminin ortodontiye göre çok daha fazla avantajları vardır. Bu tedavi yöntemiyle bireyler düzgün, sıralı, daha beyaz dişlere çok kısa bir sürede sahip olabilirler. Dişlerin sadece ön yüzeylerinin minimum aşınmasıyla yapılan bu tedavi yöntemiyle bireyler aynı zamanda hayal ettikleri gülüşe de sahip olabilmektedirler. Ancak porselen laminate venerler her zaman ortodontik tedavi yerine kullanılmazlar, sınırlı kullanıma sahiptirler, hangi işlemin sizin için daha doğru olacağına ise doktorunuz karar verecektir.”
Son olarak genel ağzı bakımıyla ilgili bilgi veren Diş Hekimi Onur Öztürk hangi tedavi yöntemini seçerseniz seçin genel ağız hijyenine gereken önemi vermeli, bunun için de düzenli diş fırçalamalı, diş aralarını diş ipiyle temizlemeli ve programlı bir şekilde diş hekimi ziyaretleri yapmalıyız diyor.
28 Ocak 2009 Çarşamba
Sarı dişler sizi üzmesin
Birçok kişi dişlerinin fazla sarı olması yüzünden toplum içerisinde gülümsemekten çekiniyor ve kaçıyor.
Dişlerini düzenli olarak fırçalamalarına, kulaktan duyma birçok şeyi denemelerine rağmen bu lekelerden kurtulamayan ve bu durum yüzünden strese veya bunalıma giren bireylere Plusdent Diş Kliniği'nden Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı tedavi önerilerinde bulundu.
Tetarasiklin renkleşmesi hakkında bilgi veren Diş Hekimi Mehmet Zahid tetrasiklinin çeşitli bakterileri öldürmeye yarayan güçlü bir antibiyotik olduğunu, 1980 yılından önce birçok kadın hamileliği sırasında bu antibiyotiği kullandığını ve bu dönemde kullanılan tetrasiklinli antibiyotiğin çocuğun dişleri sürülürken dişlerde kalıcı renkleşme ve lekelere neden olduğunu söyledi. Tetrasiklin yüzünden dişlerde oluşan renkleşme ve lekelerin genel ağız bakımıyla yok olmayacağını, bireylerin bunun için diş kliniklerinde diş hekimleri tarafından uygulanacak tedavilere ihtiyaçları olduklarını belirtti ve bu tedavileri sıraladı;
Diş Beyazlatma; Diş beyazlatma yöntemi estetik diş hekimliğinde en sık kullanılan tedavi yöntemidir. Dişlerinde çeşitli nedenlerden dolayı renkleşme oluşmuş bireylerin dişlerini beyazlatmak için kullanılır. Bilinen iki tip diş beyazlatma yöntemi vardır. Bunlar ev tipi diş beyazlatma ve ofis tipi beyazlatma yöntemidir. Ancak tetrasiklin lekeleri çok ileri durumda olan hastalarda beyazlatma işlemi istenilen sonucu vermez. Beyazlatma işleminin başarılı olup olmayacağının en doğru kararını ise diş hekiminiz verecektir.
Tetrasiklin renkleşmesine karşı porselen venerler; İleri boyutta tetrasiklin renkleşmesinin gözlemlendiği durumlarda diş beyazlatma işlemi istenilen sonucu vermez bu durumda porselen laminate venerlerin en uygun tedavi yöntemi olduğunu belirten Kazandı porselen yapraklar sayesinde bireylerin istedikleri formda, istedikleri beyazlıkta doğal dişlere sahip olabileceklerini belirtiyor ve bu tedavi yöntemi hakkında bilgi veriyor.
"Laminate venerler ince porselen yapraklardır. Dişlerden bağımsız olduklarında oldukça kırılgan ve hassas olan bu porselenler dişle bütünleştiklerinde doğal dişleriniz kadar sağlam olurlar. Materyalin ışık geçirgenliğinden dolayı oldukça doğal bir görünüm sağlayan porselen venerler bireylerin dişlerinde sadece 0,15 ile 0,30 mm aşındırmayla dişlerin ön yüzeylerine yapıştırılırlar. Bu sayede bireyler dişlerinde beğenmedikleri şekil ve rahatsız oldukları renkleşmelerden kurtulabilirler."
Dişlerini düzenli olarak fırçalamalarına, kulaktan duyma birçok şeyi denemelerine rağmen bu lekelerden kurtulamayan ve bu durum yüzünden strese veya bunalıma giren bireylere Plusdent Diş Kliniği'nden Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı tedavi önerilerinde bulundu.
Tetarasiklin renkleşmesi hakkında bilgi veren Diş Hekimi Mehmet Zahid tetrasiklinin çeşitli bakterileri öldürmeye yarayan güçlü bir antibiyotik olduğunu, 1980 yılından önce birçok kadın hamileliği sırasında bu antibiyotiği kullandığını ve bu dönemde kullanılan tetrasiklinli antibiyotiğin çocuğun dişleri sürülürken dişlerde kalıcı renkleşme ve lekelere neden olduğunu söyledi. Tetrasiklin yüzünden dişlerde oluşan renkleşme ve lekelerin genel ağız bakımıyla yok olmayacağını, bireylerin bunun için diş kliniklerinde diş hekimleri tarafından uygulanacak tedavilere ihtiyaçları olduklarını belirtti ve bu tedavileri sıraladı;
Diş Beyazlatma; Diş beyazlatma yöntemi estetik diş hekimliğinde en sık kullanılan tedavi yöntemidir. Dişlerinde çeşitli nedenlerden dolayı renkleşme oluşmuş bireylerin dişlerini beyazlatmak için kullanılır. Bilinen iki tip diş beyazlatma yöntemi vardır. Bunlar ev tipi diş beyazlatma ve ofis tipi beyazlatma yöntemidir. Ancak tetrasiklin lekeleri çok ileri durumda olan hastalarda beyazlatma işlemi istenilen sonucu vermez. Beyazlatma işleminin başarılı olup olmayacağının en doğru kararını ise diş hekiminiz verecektir.
Tetrasiklin renkleşmesine karşı porselen venerler; İleri boyutta tetrasiklin renkleşmesinin gözlemlendiği durumlarda diş beyazlatma işlemi istenilen sonucu vermez bu durumda porselen laminate venerlerin en uygun tedavi yöntemi olduğunu belirten Kazandı porselen yapraklar sayesinde bireylerin istedikleri formda, istedikleri beyazlıkta doğal dişlere sahip olabileceklerini belirtiyor ve bu tedavi yöntemi hakkında bilgi veriyor.
"Laminate venerler ince porselen yapraklardır. Dişlerden bağımsız olduklarında oldukça kırılgan ve hassas olan bu porselenler dişle bütünleştiklerinde doğal dişleriniz kadar sağlam olurlar. Materyalin ışık geçirgenliğinden dolayı oldukça doğal bir görünüm sağlayan porselen venerler bireylerin dişlerinde sadece 0,15 ile 0,30 mm aşındırmayla dişlerin ön yüzeylerine yapıştırılırlar. Bu sayede bireyler dişlerinde beğenmedikleri şekil ve rahatsız oldukları renkleşmelerden kurtulabilirler."
21 Ocak 2009 Çarşamba
Dişeti hastalığını ciddiye alın
Diş eti hastalığının neden olduğu bakteriler eğer tedavi edilmezlerse bütün vücudunuzda kan yoluyla dolaşır ve ciddi rahatsızlıklara neden olurlar
Periodontal hastalık olarak adlandırılan dişeti hastalığı dişetinde oluşan bakteriyel bir enfeksiyondur ve aslında bütün vücudunuzu etkiler. Diş eti hastalığının neden olduğu bakteriler eğer tedavi edilmezlerse bütün vücudunuzda kan yoluyla dolaşır ve ciddi rahatsızlıklara neden olurlar. Diş eti hastalığının birçok hastalıkla arasında tahmin edilenden daha fazla bir bağ olduğunu vurgulayan Plusdent Ağız ve Diş Sağlığı Kliniği’nden Mehmet Kazandı bize bu hastalıklardan örnekler verdi;
Ülser; Periodontal hastalık ve ülser arasında bir bağ bulunmaktadır. Diş eti hastalığına sahip kişilerin ağzında bulunan bakterilerle gastrik ülser bakterileri aynı bakterilerdir. Eğer ağzınızdaki bakteri miktarı çok fazlaysa bakteriler ağzınızdan midenize taşınırlar buda ülsere neden olabilir.
Kalp Hastalığı; Plusdent Diş Kliniği Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı yapılan son araştırmalara göre bazı kalp ve damar hastalıklarının ağız sağlıyla ilişkilendirilebildiğini belirtiyor. Bazı araştırmacıların ise dişeti hastalığından kaynaklanan bakterilerin kalp ve damar sistemini etkileyebileceğine inandıklarını da ekliyor.
Diyabet; Kazandı diyabetlilerin dişeti hastalığına yakalanma risklerinin normal bireylere göre 3-4 kat daha fazla olduğunu ve bunun için diyabetlilerin ağız sağlığı ve hijyenine çok dikkat etmeleri gerektiğini ve bunu için ise düzenli olarak diş hekimlerini ziyaret etmeleri gerektiğini belirtiyor.
Erken Doğum; Yeni araştırmalar Periodontal hastalığa sahip hamile kadınların bu hastalığa sahip olmayanlara oranla 7-8 kat daha fazla erken doğum yapma ya da bebeklerini belirli bir kilonun altında doğurma olasılığına sahip olduklarını göstermiştir. Bu nedenle Diş Hekimi Mehmet Kazandı anne adaylarının ağız sağlıklarına ve hijyenlerine çok dikkat etmeleri gerektiğini ve de düzenli diş hekimlerini ziyaret etmeleri gerektiğini belirtiyor
Bulaşıcı Bir Hastalıktır; Periodontal hastalık bulaşıcı bir hastalıktır ve tükürük yoluyla bulaşır. Yeni doğan bebekler ise bakteriyel floralarını annelerinden emme yoluyla alırlar dolayısıyla periodontal hastalık anneden bebeğe geçebilir.
Salgın bir hastalıktır; Günümüzde dişeti hastalığı sınırlandırılamayan bir hastalıktır ve her yaşta meydana gelebilir. Hatta 5 yaşından küçük bir çocukta bile dişeti hasatlığının görülebilir.
Periodontal hastalığın neden olduğu diğer hastalıklardan etkilenmemek için düzenli diş hekiminizi ziyaret edin ve çok geç kalmadan tedavi olun.
Periodontal hastalık olarak adlandırılan dişeti hastalığı dişetinde oluşan bakteriyel bir enfeksiyondur ve aslında bütün vücudunuzu etkiler. Diş eti hastalığının neden olduğu bakteriler eğer tedavi edilmezlerse bütün vücudunuzda kan yoluyla dolaşır ve ciddi rahatsızlıklara neden olurlar. Diş eti hastalığının birçok hastalıkla arasında tahmin edilenden daha fazla bir bağ olduğunu vurgulayan Plusdent Ağız ve Diş Sağlığı Kliniği’nden Mehmet Kazandı bize bu hastalıklardan örnekler verdi;
Ülser; Periodontal hastalık ve ülser arasında bir bağ bulunmaktadır. Diş eti hastalığına sahip kişilerin ağzında bulunan bakterilerle gastrik ülser bakterileri aynı bakterilerdir. Eğer ağzınızdaki bakteri miktarı çok fazlaysa bakteriler ağzınızdan midenize taşınırlar buda ülsere neden olabilir.
Kalp Hastalığı; Plusdent Diş Kliniği Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı yapılan son araştırmalara göre bazı kalp ve damar hastalıklarının ağız sağlıyla ilişkilendirilebildiğini belirtiyor. Bazı araştırmacıların ise dişeti hastalığından kaynaklanan bakterilerin kalp ve damar sistemini etkileyebileceğine inandıklarını da ekliyor.
Diyabet; Kazandı diyabetlilerin dişeti hastalığına yakalanma risklerinin normal bireylere göre 3-4 kat daha fazla olduğunu ve bunun için diyabetlilerin ağız sağlığı ve hijyenine çok dikkat etmeleri gerektiğini ve bunu için ise düzenli olarak diş hekimlerini ziyaret etmeleri gerektiğini belirtiyor.
Erken Doğum; Yeni araştırmalar Periodontal hastalığa sahip hamile kadınların bu hastalığa sahip olmayanlara oranla 7-8 kat daha fazla erken doğum yapma ya da bebeklerini belirli bir kilonun altında doğurma olasılığına sahip olduklarını göstermiştir. Bu nedenle Diş Hekimi Mehmet Kazandı anne adaylarının ağız sağlıklarına ve hijyenlerine çok dikkat etmeleri gerektiğini ve de düzenli diş hekimlerini ziyaret etmeleri gerektiğini belirtiyor
Bulaşıcı Bir Hastalıktır; Periodontal hastalık bulaşıcı bir hastalıktır ve tükürük yoluyla bulaşır. Yeni doğan bebekler ise bakteriyel floralarını annelerinden emme yoluyla alırlar dolayısıyla periodontal hastalık anneden bebeğe geçebilir.
Salgın bir hastalıktır; Günümüzde dişeti hastalığı sınırlandırılamayan bir hastalıktır ve her yaşta meydana gelebilir. Hatta 5 yaşından küçük bir çocukta bile dişeti hasatlığının görülebilir.
Periodontal hastalığın neden olduğu diğer hastalıklardan etkilenmemek için düzenli diş hekiminizi ziyaret edin ve çok geç kalmadan tedavi olun.
14 Ocak 2009 Çarşamba
MÜKEMMEL GÜLÜŞ İÇİN PROFESYONEL ADIMLAR
Kusursuz dişlere sahip olmak hiç de zor değil! Önemli olan adımları doğru atmanız. İşte o adımlar...
1. HİJYEN: Kusursuz dişlere sahip olmanın ilk şartının ağız ve diş bakımı olduğunu belirten Plusdent Diş Kliniği'nden Diş Hekimi Onur Öztürk ağız hijyenine yeterince önem göstermeyen bireylerin diş ve dişetlerinde problemler olacağını ayrıca ağız kokusu problemi yaşayabileceklerini bunun için günde en az iki kere dişlerini fırçalamaları gerektiğini, diş ipi ve ağız gargaralarını kullanmaları gerektiğini belirtiyor. Bunların yanı sıra 6 ay da bir diş hekimine yapacakları ziyaretler sayesinde de dişlerinde olabilecek herhangi bir problemi önceden önlemini alabileceklerini ve bu esnada yapılabilecek basit bir diş taşı temizliği ile de diş taşı ve diş lekelerinden kurtulup daha temiz ve ferah bir görünüme sahip olabilirler diyor.
2. DİŞ BEYAZLATMA: Beyaz dişlere sahip olmanın artık sanıldığı kadar zor olmadığını belirten Öztürk, beyaz dişlere sahip olmak için ofis tipi ve ev tipi olmak üzere iki yöntem kullanıldığını belirtiyor. Ofis tipi diş beyazlatma yöntemiyle 1 saat içerisinde diş hekimi kontrolünde hayal edilen beyazlığın elde edildiğini (bazen ikinci bir seans da gerekebilir) bunun yanında ev tipi diş beyazlatma yönteminde ise diş hekiminin evde kullanılması için kişiye özel kalıp ve kalıbın içine koyması için özel malzemeleri verdiğini ve bu şekilde de 10-14 gün içinde dişlerin beyazlayacağını belirtiyor.
3. PORSELEN YAPRAKLAR: Dişlerinin renginin fazla sarı olmasının yanı sıra onların fazla küçük, aralıklı, çapraşık olduğunu düşünen ve yepyeni bir gülüşe sahip olmak isteyen bireyler için porselen yaprak adı verilen tekniğin mükemmel bir çözüm olabileceğini belirten Öztürk bu teknikle hastaların dişlerinin minumum aşındırma yapılmasıyla ortalama bir hafta gibi kısa bir süre de hayallerinde ki gibi bir gülüşe sahip olabileceklerini belirtiyor.
4. İMPLANT: Gerek estetik gerekse de sağlık açısından ağızda bir dişin eksik olması çok önemlidir. Diş eksikleri tedavisinde en etkili tedavinin ise implant tedavisi olduğunu belirten Öztürk implantların gerçek dişler kadar kullanışlı yapay diş kökleri olduğunu ifadelerine ekliyor.
5. ORTODONTİ: Her ne kadar ortodonti tedavisinin sadece çocuklar için olduğu düşünülse de ortodonti tedavisi yetişkinlerde de başarıyla uygulanmaktadır. Düzgün dişlere sahip olmak isteyen genç, yetişkin bireyler bu tedaviden yararlanabilirler.
6. KIRMIZI ESTETİK: Her ne kadar beyaz dişler hayal etseniz de dişetlerinizin fazla gözükmesi ya da dişeti seviyelerindeki uyumsuzluk kusursuz bir gülüşe sahip olmanıza engeldir. Bunun için yapılması gereken ise diş hekiminizden diş eti estetiği ilgili bilgi almaktır .
7. ESKİ PORSELENLERE ELVEDA: Yıllar öncesinin teknoljisiyle yapılan porselen kuronlar ilerleyen teknoloji ve bireylerin estetik algılarının artmasıyla artık kişileri memnun etmemektedir. Eskiden porselen yaptırmış ancak bunların yeterince doğal olmadığından şikayet eden, bunları değiştirmek isteyen kişiler için artık yepyeni tedavi teknikleri olduğunu belirten Öztürk tam seramik porselenlerle ışık geçirgenliği sayesinde doğal dişleri andırdığını belirtti.
1. HİJYEN: Kusursuz dişlere sahip olmanın ilk şartının ağız ve diş bakımı olduğunu belirten Plusdent Diş Kliniği'nden Diş Hekimi Onur Öztürk ağız hijyenine yeterince önem göstermeyen bireylerin diş ve dişetlerinde problemler olacağını ayrıca ağız kokusu problemi yaşayabileceklerini bunun için günde en az iki kere dişlerini fırçalamaları gerektiğini, diş ipi ve ağız gargaralarını kullanmaları gerektiğini belirtiyor. Bunların yanı sıra 6 ay da bir diş hekimine yapacakları ziyaretler sayesinde de dişlerinde olabilecek herhangi bir problemi önceden önlemini alabileceklerini ve bu esnada yapılabilecek basit bir diş taşı temizliği ile de diş taşı ve diş lekelerinden kurtulup daha temiz ve ferah bir görünüme sahip olabilirler diyor.
2. DİŞ BEYAZLATMA: Beyaz dişlere sahip olmanın artık sanıldığı kadar zor olmadığını belirten Öztürk, beyaz dişlere sahip olmak için ofis tipi ve ev tipi olmak üzere iki yöntem kullanıldığını belirtiyor. Ofis tipi diş beyazlatma yöntemiyle 1 saat içerisinde diş hekimi kontrolünde hayal edilen beyazlığın elde edildiğini (bazen ikinci bir seans da gerekebilir) bunun yanında ev tipi diş beyazlatma yönteminde ise diş hekiminin evde kullanılması için kişiye özel kalıp ve kalıbın içine koyması için özel malzemeleri verdiğini ve bu şekilde de 10-14 gün içinde dişlerin beyazlayacağını belirtiyor.
3. PORSELEN YAPRAKLAR: Dişlerinin renginin fazla sarı olmasının yanı sıra onların fazla küçük, aralıklı, çapraşık olduğunu düşünen ve yepyeni bir gülüşe sahip olmak isteyen bireyler için porselen yaprak adı verilen tekniğin mükemmel bir çözüm olabileceğini belirten Öztürk bu teknikle hastaların dişlerinin minumum aşındırma yapılmasıyla ortalama bir hafta gibi kısa bir süre de hayallerinde ki gibi bir gülüşe sahip olabileceklerini belirtiyor.
4. İMPLANT: Gerek estetik gerekse de sağlık açısından ağızda bir dişin eksik olması çok önemlidir. Diş eksikleri tedavisinde en etkili tedavinin ise implant tedavisi olduğunu belirten Öztürk implantların gerçek dişler kadar kullanışlı yapay diş kökleri olduğunu ifadelerine ekliyor.
5. ORTODONTİ: Her ne kadar ortodonti tedavisinin sadece çocuklar için olduğu düşünülse de ortodonti tedavisi yetişkinlerde de başarıyla uygulanmaktadır. Düzgün dişlere sahip olmak isteyen genç, yetişkin bireyler bu tedaviden yararlanabilirler.
6. KIRMIZI ESTETİK: Her ne kadar beyaz dişler hayal etseniz de dişetlerinizin fazla gözükmesi ya da dişeti seviyelerindeki uyumsuzluk kusursuz bir gülüşe sahip olmanıza engeldir. Bunun için yapılması gereken ise diş hekiminizden diş eti estetiği ilgili bilgi almaktır .
7. ESKİ PORSELENLERE ELVEDA: Yıllar öncesinin teknoljisiyle yapılan porselen kuronlar ilerleyen teknoloji ve bireylerin estetik algılarının artmasıyla artık kişileri memnun etmemektedir. Eskiden porselen yaptırmış ancak bunların yeterince doğal olmadığından şikayet eden, bunları değiştirmek isteyen kişiler için artık yepyeni tedavi teknikleri olduğunu belirten Öztürk tam seramik porselenlerle ışık geçirgenliği sayesinde doğal dişleri andırdığını belirtti.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)