Hemen hemen herkes daha beyaz dişlere sahip olmak ister. Fazla gülmekten çekinmek, elleriyle dişlerini gizlemeye çalışmak birçok kişinin ortak sorunudur. Peki neden bu sorunu bu yılda bırakıp, gelecek yıla bembeyaz bir sayfa açmaya ne dersiniz? Diş beyazlatma işleminin çok kolay ve oldukça başarılı bir yöntem olduğunu belirten Plusdent Diş Kliniği’nden Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı bize yeni yıla kar gibi beyaz dişlerle girmek için kullanılan yöntemler hakkında bilgi verdi,
Herkes için diş beyazlatma;
Diş beyazlatma işlemi hemen hemen herkese uygulanabilir. Ancak diş beyazlatma işlemi için bireyin 18 yaşını doldurmuş olması gerekmektedir. Diş beyazlatma işleminin bilinen hiçbir yan etkisi bulunmadığını da belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı bu işlem sayesinde dişlerinizin çok kısa bir sürede, güvenli ve etkin olarak beyazlatılabildiğini belirtmektedir.
İki Yöntemde Diş Beyazlatma;
Diş beyazlatma işleminin bilinen iki yöntemi olduğunu bireylerin tercihleri doğrultusunda bu yöntemlerin uygulandığını belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı bize bu yöntemler hakkında bilgi veriyor.
Öğle Arası Diş Beyazlatma;
Office bleaching denilen ofis tipi diş beyazlatma işleminin diş hekimi kontrolünde bir saat kadar kısa bir sürede gerçekleşebildiğini belirten Kazandı, hastaların öğle aralarında gelip öğleden sonra işlerine daha beyaz dişleri ve daha öz güvenli bir şekilde dönebileceklerini belirtiyor. Ofis tipi diş beyazlatma işleminde diş hekimi öncelikle hastanın dişlerine genel bir muayene yapar ve ardından eğer bir engel yoksa ( diş çürüğü dişlerde defekt) diş ağartıcı ilaç dişlerin üzerine sürülür ve üzerine beyaz renkli ışık kaynağı belli bir süre tutulur. İşlem bittiğinde birey dişlerinin rengindeki değişikliği hemen fark edebilir.
Televizyon Seyrederken Diş Beyazlatma;
Home Bleaching diye adlandırılan ev tipi beyazlatma yönteminde ise beyazlatma işlemini, diş hekiminizin verdiği talimatlara ve ağzınızın ölçülerine göre hazırladığı şeffaf plağı ve özel bir beyazlatma jeliyle beraber siz uygularsınız. Diş hekiminizin verdiği şeffaf plağın içine koyacağınız özel ağartma jelini günde birkaç saat dişlerin üzerine takmanız dişlerinizin beyazlaması için yeterlidir. Bireylerin bu işlemi televizyon seyrederken uyguladığını ve sevdikleri programın bitiminde daha beyaz dişlere sahip olduklarını belirten Kazandı, ev tipi diş beyazlatma işleminde kullanılan maddenin ofis tipinde kullanılan kadar yoğun olmamasından dolayı alınacak sonucunda ofis tipinden daha az etkili olabileceğini de ifadelerine ekliyor.
31 Aralık 2008 Çarşamba
25 Aralık 2008 Perşembe
Dişetlerine manikür
Dişleriniz kadar dişetlerinizin de nasıl göründüğü önemlidir.
Güzel bir gülüşün gerek sosyal hayatımız gerekse iş hayatımız için önemi azımsanamaz. Gülüşlerinden memnun olmayan kişiler gülerken hatta konuşurken bile problemler yaşayabilirler. Oysa doğal görünüme sahip pırıl pırıl, güzel dişlere sahip olmanın estetik diş hekimliğindeki son teknolojilerle son derece kolay olduğunu belirten Plusdent Diş Kliniği’nden Mehmet Zahid Kazandı bunun için “gülüş tasarımı” olarak adlandırılan yöntemin kullanıldığını ve herkes için özel bir gülüş tasarlandığını belirtti. Gülüş tasarımında beyaz ve pembe estetiğin bir uyum içerisinde olması gerektiği belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı sadece beyaz estetikle inci gibi dişleriniz olsa bile pembe estetik olmadan estetik açıdan çok güzel bir görüntüye sahip olamayacağınızı belirtiyor.
Diş beyazlatma, laminate vener, metal desteksiz kuron, inley ve onleylerin beyaz estetikte kullanılan dişlere uygulanan yöntemler olduğunu belirten diş hekimi Kazandı bu yöntemler sayesinde hastaların çok kısa sürelerde hayalini kurdukları dişlere, pembe estetik uygulamasıyla beraber ise, mükemmel bir gülüşe sahip olabildiklerini ekliyor.
Peki nedir bu pembe estetik?
Sadece dişlerinizin değil, dişetleriniz de nasıl göründüğü oldukça önemlidir. Düşününki inci gibi sıralı dişleriniz var ancak dişetleriniz güldüğünüzde fazlaca görünüyor ya da yer yer dişetlerinizin çekilmesinden ya da düzensizliğinden dolayı gülüş hattımız da eğri olduğu bir izlenim veriyor. Beyaz estetikteki önemli gelişmelerle birlikte çevre yumuşak dokuların pembe estetiğin konusundaki beklentilerini de değiştiğini belirten Kazandı yumuşak dokuların restorasyonu sırasında kullanılan belirli yöntemler olduğunu ve bunlarına artk çok kolay bir şekilde uygulandığını belirtti.
Çözüm Pembe Estetikte
GİNGİVOPLASTİ
Diş hekimlerinin Gummy smile olarak adlandırdığı, gülüş estetiğini bozan diş etindeki fazlalığın küçük bir operasyon ile düzeltilmesi işlemidir. Bu tedavi estetik diş hekimi ile periodontolog tarafından uygulanır. Estetik diş hekimi dişeti seviyesi ile biçiminin nasıl olması gerektiği belirler. Periodontolog da bu seviyeye kadar dişetlerini düzelterek güzel bir uyum sağlar.
Operasyon sırasında yapılan lokal bir anestezi sayesinde hasta dolgu yapılırken hissettiğinden farklı bir şey hissetmeyecektir. Küçük bir cerrahi işlem olan gingivoplasti, kısa zamanda gülümsemeyi tamamen değiştirecektir.
Güzel bir gülüşün gerek sosyal hayatımız gerekse iş hayatımız için önemi azımsanamaz. Gülüşlerinden memnun olmayan kişiler gülerken hatta konuşurken bile problemler yaşayabilirler. Oysa doğal görünüme sahip pırıl pırıl, güzel dişlere sahip olmanın estetik diş hekimliğindeki son teknolojilerle son derece kolay olduğunu belirten Plusdent Diş Kliniği’nden Mehmet Zahid Kazandı bunun için “gülüş tasarımı” olarak adlandırılan yöntemin kullanıldığını ve herkes için özel bir gülüş tasarlandığını belirtti. Gülüş tasarımında beyaz ve pembe estetiğin bir uyum içerisinde olması gerektiği belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı sadece beyaz estetikle inci gibi dişleriniz olsa bile pembe estetik olmadan estetik açıdan çok güzel bir görüntüye sahip olamayacağınızı belirtiyor.
Diş beyazlatma, laminate vener, metal desteksiz kuron, inley ve onleylerin beyaz estetikte kullanılan dişlere uygulanan yöntemler olduğunu belirten diş hekimi Kazandı bu yöntemler sayesinde hastaların çok kısa sürelerde hayalini kurdukları dişlere, pembe estetik uygulamasıyla beraber ise, mükemmel bir gülüşe sahip olabildiklerini ekliyor.
Peki nedir bu pembe estetik?
Sadece dişlerinizin değil, dişetleriniz de nasıl göründüğü oldukça önemlidir. Düşününki inci gibi sıralı dişleriniz var ancak dişetleriniz güldüğünüzde fazlaca görünüyor ya da yer yer dişetlerinizin çekilmesinden ya da düzensizliğinden dolayı gülüş hattımız da eğri olduğu bir izlenim veriyor. Beyaz estetikteki önemli gelişmelerle birlikte çevre yumuşak dokuların pembe estetiğin konusundaki beklentilerini de değiştiğini belirten Kazandı yumuşak dokuların restorasyonu sırasında kullanılan belirli yöntemler olduğunu ve bunlarına artk çok kolay bir şekilde uygulandığını belirtti.
Çözüm Pembe Estetikte
GİNGİVOPLASTİ
Diş hekimlerinin Gummy smile olarak adlandırdığı, gülüş estetiğini bozan diş etindeki fazlalığın küçük bir operasyon ile düzeltilmesi işlemidir. Bu tedavi estetik diş hekimi ile periodontolog tarafından uygulanır. Estetik diş hekimi dişeti seviyesi ile biçiminin nasıl olması gerektiği belirler. Periodontolog da bu seviyeye kadar dişetlerini düzelterek güzel bir uyum sağlar.
Operasyon sırasında yapılan lokal bir anestezi sayesinde hasta dolgu yapılırken hissettiğinden farklı bir şey hissetmeyecektir. Küçük bir cerrahi işlem olan gingivoplasti, kısa zamanda gülümsemeyi tamamen değiştirecektir.
16 Aralık 2008 Salı
Ağız sağlığında doğru bildiğimiz yanlışlar
Ağız ve diş sağlığı konusunda birçoğumuz halen kulaktan dolma bilgileri uyguluyoruz.
Diş hekimliğindeki hızlı gelişmeler ve bunların ağız ve diş sağlığına olan olumlu etkilerine rağmen birçoğumuz halen kulaktan dolma bilgileri uyguluyoruz. Halk arasında doğru olduğuna inanılan birçok bilginin aslında yanlış olduğunu belirten Plusdent Diş Kliniği’nden Diş Hekimi Onur Öztürk ağız ve diş sağlığı konusunda doğru bildiğimiz yanlışları ve yaptığımız hataları anlattı.
Dişleri sert bir şekilde fırçalamak parlamasına neden olur
Dişleri sert fırçalamak; dişleri temizlemek, parlatmak yerine dişlerin mine tabakasında aşınmalara neden olur. Dişlerin mine tabakasının aşınması sonucunda da alttaki sarı tabaka ortaya çıkar ve dişler daha sarı gözükür. Ayrıca sert fırçalamak, dişlerde hassasiyete ve diş eti çekilmesine neden olur.
Eğer dişlerimde görülen bir problem yoksa diş hekimini ziyaret etmeme gerek yoktur.
Dişlerinizde görünen bir problem olmaması diş hekiminize yapacağınız genel kontrollerinizi aksatmanız için bir neden değildir. Bireylerin dişlerinde hissedilen bir rahatsızlık duymadıkları takdirde diş hekimi ziyaretlerini ertelediklerini ancak bu durumda diş hekimlerinin erken teşhiste bulunamayıp hastaların daha büyük problemlerle karşı karşıya kaldıklarını belirten Plusdent Diş Kliniği’nden Diş Hekimi Onur Öztürk altı ayda bir yapılacak olan diş hekimi ziyaretlerinin ağız ve diş sağlığı için oldukça önemli olduğunu ve ertelenmemesi gerektiğini vurguluyor.
Ailemin dişleriyle ilgili problemi yok dolayısıyla benimde endişe etmeme gerek yok
Ağız ve diş sağlığında genetik özellikler küçük bir rol oynar. Ağız ve dişlerinizin sağlığı sizin onlara ne kadar iyi baktığınızla, ağız ve diş bakımınızı ne kadar düzenli yaptığınızla alakalıdır.
Dişlerimi günde bir kereden fazla fırçalamak diş mineme zarar verebilir
Dişlerinize ve dişetlerinize hasar vermemesi için birçok diş hekimi yumuşak diş fırçaları önerirler. Böyle fırçalar kullandığınız sürece dişlerinizi günde iki kere fırçalamadan dolayı bir problemle karşılaşmazsınız.
Dişleri beyazlatmak için karbonatla fırçalamak gerekir
Dişleri karbonatla fırçalamak beyazlatmanın aksine dişin mine tabakalarını çizer ve aşındırır. Bunun sonucunda; dişin parlaklığı gider ve dişler daha kısa zamanda renkleşmeye başlar.
Yemeklerden sonra şekersiz sakız çiğnemek diş fırçalamak kadar etkilidir
Yemeklerden sonra şekersiz sakız çiğnemek dişlerinizi temizlemek, nefesinizi ferahlatmak gibi etkileri olsa da plakları temizlemede dişlerinizi fırçalamanın yerini alamaz.
Eğer dişiniz ağrıyorsa ağrıyan dişinizin üstüne asprin ya da kolonya koyun
Ağrıyan dişinizin olduğu bölgeye asprin ya da kolonya koymak “alkol, asprin yanığı” denilen komplikasyonlara neden olur.
Diş beyazlatma diş minesine zarar verir
Diş hekimliğinde kullanılan son teknolojiler sayesinde artık dişlerinize yapılacak olan estetik uygulamaların çok kolay ve son derece güvenli olduğunu belirten Diş Hekimi Onur Öztürk estetik uygulamalardan diş beyazlatma işlemini yaptırmak isteyen hastaların bunu diş hekimi kontrolünde güvenle yaptırabileceklerini, diş beyazlatma da kullanılan yöntemlerin diş hekimi kontrolünde yapıldığında diş minesine zarar vermediğinin altını çizmektedir.
Diş hekimliğindeki hızlı gelişmeler ve bunların ağız ve diş sağlığına olan olumlu etkilerine rağmen birçoğumuz halen kulaktan dolma bilgileri uyguluyoruz. Halk arasında doğru olduğuna inanılan birçok bilginin aslında yanlış olduğunu belirten Plusdent Diş Kliniği’nden Diş Hekimi Onur Öztürk ağız ve diş sağlığı konusunda doğru bildiğimiz yanlışları ve yaptığımız hataları anlattı.
Dişleri sert bir şekilde fırçalamak parlamasına neden olur
Dişleri sert fırçalamak; dişleri temizlemek, parlatmak yerine dişlerin mine tabakasında aşınmalara neden olur. Dişlerin mine tabakasının aşınması sonucunda da alttaki sarı tabaka ortaya çıkar ve dişler daha sarı gözükür. Ayrıca sert fırçalamak, dişlerde hassasiyete ve diş eti çekilmesine neden olur.
Eğer dişlerimde görülen bir problem yoksa diş hekimini ziyaret etmeme gerek yoktur.
Dişlerinizde görünen bir problem olmaması diş hekiminize yapacağınız genel kontrollerinizi aksatmanız için bir neden değildir. Bireylerin dişlerinde hissedilen bir rahatsızlık duymadıkları takdirde diş hekimi ziyaretlerini ertelediklerini ancak bu durumda diş hekimlerinin erken teşhiste bulunamayıp hastaların daha büyük problemlerle karşı karşıya kaldıklarını belirten Plusdent Diş Kliniği’nden Diş Hekimi Onur Öztürk altı ayda bir yapılacak olan diş hekimi ziyaretlerinin ağız ve diş sağlığı için oldukça önemli olduğunu ve ertelenmemesi gerektiğini vurguluyor.
Ailemin dişleriyle ilgili problemi yok dolayısıyla benimde endişe etmeme gerek yok
Ağız ve diş sağlığında genetik özellikler küçük bir rol oynar. Ağız ve dişlerinizin sağlığı sizin onlara ne kadar iyi baktığınızla, ağız ve diş bakımınızı ne kadar düzenli yaptığınızla alakalıdır.
Dişlerimi günde bir kereden fazla fırçalamak diş mineme zarar verebilir
Dişlerinize ve dişetlerinize hasar vermemesi için birçok diş hekimi yumuşak diş fırçaları önerirler. Böyle fırçalar kullandığınız sürece dişlerinizi günde iki kere fırçalamadan dolayı bir problemle karşılaşmazsınız.
Dişleri beyazlatmak için karbonatla fırçalamak gerekir
Dişleri karbonatla fırçalamak beyazlatmanın aksine dişin mine tabakalarını çizer ve aşındırır. Bunun sonucunda; dişin parlaklığı gider ve dişler daha kısa zamanda renkleşmeye başlar.
Yemeklerden sonra şekersiz sakız çiğnemek diş fırçalamak kadar etkilidir
Yemeklerden sonra şekersiz sakız çiğnemek dişlerinizi temizlemek, nefesinizi ferahlatmak gibi etkileri olsa da plakları temizlemede dişlerinizi fırçalamanın yerini alamaz.
Eğer dişiniz ağrıyorsa ağrıyan dişinizin üstüne asprin ya da kolonya koyun
Ağrıyan dişinizin olduğu bölgeye asprin ya da kolonya koymak “alkol, asprin yanığı” denilen komplikasyonlara neden olur.
Diş beyazlatma diş minesine zarar verir
Diş hekimliğinde kullanılan son teknolojiler sayesinde artık dişlerinize yapılacak olan estetik uygulamaların çok kolay ve son derece güvenli olduğunu belirten Diş Hekimi Onur Öztürk estetik uygulamalardan diş beyazlatma işlemini yaptırmak isteyen hastaların bunu diş hekimi kontrolünde güvenle yaptırabileceklerini, diş beyazlatma da kullanılan yöntemlerin diş hekimi kontrolünde yapıldığında diş minesine zarar vermediğinin altını çizmektedir.
3 Aralık 2008 Çarşamba
Ağız Kanseri
Kanser sözcüğünü artık daha sık duyar olduk. Neredeyse hepimizin ya kanserden yaşamını yitirmiş ya da kanser teşhisi konmuş bir yakını var. Son zamanlarda ise eskiden pek de bilinmeyen ağız kanseri yüzünden birçok kişi tedavi görmekte. Ağız kanserinin belirtilerini, nasıl önlenebileceğini, tedavi seçeneklerini, ağız kanseriyle yaşamın nasıl olacağını görüşlerini aldığımız Plusdent Diş Kliniği’nden Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı’dan öğrendik.
Ağız kanseri nedir ?
Ağız kanseri dudakları, dili, yanakları ve boğazı etkileyebilen bir rahatsızlıktır. Dünyada her beş dakikada bir kişi ağız kanserinden hayatını kaybetmektedir ve bu sayı her geçen gün hızla artmaktadır. Bu veriler göz önüne alındığında aslında ne kadar özen gösterilmesi gereken bir rahatsızlık olduğu anlaşılmaktadır.
Belirtiler;
Ağız kanseri ağızda değişik formlarda gözükebilir. Bazen kırmızı ya da beyaz lekeler olarak çoğunlukla ise ağrı yapmamasına karşın iyileşmeyen yaralar olarak görülür. Bu durumu önceden anlayabilmeniz için ise ağzınızı düzenli olarak muayene ettirmeniz önemlidir. Eğer ağrısı olmayan üç haftayı geçkin bir süredir ağzınızda yara varsa ya da ağzınızda beyaz veya kırmızı lekeler varsa diş hekiminizden bir randevu almalısınız.
Diş hekiminiz ağız kanserinin belirtilerinin olup olmadığını anlamak için yanaklarınız, diliniz dişetleriniz ve dudaklarınızı içeren ayrıntılı bir muayene yapacaktır. Böyle bir muayenenin olması özellikle sigara kullanan, alkol tüketen ve kırk yaşını aşmış bireyler için önemlidir.
Bir sonraki aşama;
• Eğer diş hekiminiz bir şeyden şüphelenirse daha detaylı testler yaptırmanız için sizi bir hastaneye yönlendirecektir.
• Teşhis için o alandan küçük bir parça alınacaktır.
• Eğer hastaya ağız kanseri teşhisi konulursa kan testi gibi başka testlerde yapılması gerekecektir.
• Teşhisin ardından hastanın durumuna göre doktor bir tedavi planı çıkartacaktır.
Hangi grup daha çok risk taşıyor ?
• Sigara ve alkol kullanımı ağız kanseri riskini arttıran bir faktördür. Sigara ve alkolü bir arada kullanan bireylerde ise ağız kanseri görülme riski normal bireylere göre 30 kat daha fazladır.
• Ağız kanserinden özellikle kırk yaşını aşmış bireyler etkilenmektedir ancak genç bireylerin bu hatsallığa yakalanma oranları da günden güne artmaktadır.
• Bundan 50 yıl önce ağız kanserinin erkeklerde görülmesi kadınlara oranla 5 kat daha fazlaydı ancak günümüzde kadınlarda bu hastalığa sık sık yakalanmaktalardır.
• Toplumun büyük bir kısmında baharatlı yiyeceklerin ağız kanserine neden olduğu gibi bir inanış olmasına rağmen bu tamamiyle yanlıştır.
Birçok kişi Hayatını Kaybediyor.
Bugün ağız kanserinden dünyada her beş dakiakada biri hayatını kaybetmektedir.
Erken teşhis ve tedavi hayatta kalma şansını yükselten önemli bir faktördür.
Ağız kanserini nasıl önlerim?
Sağlıklı olmayı hayat tarzı olarak benimsemek ve ona göre yaşamak sizi ağız kanserine karşı koruyabilir. Böyle bir hayat tarzını benimsemiş bir birey olarak ise sigara kullanmamanız beklenmektedir çünkü sigara
Başka birçok hastalığın nedeni olduğu gibi ağız kanserinin en önemli nedenidir aynı zamanda ağız kanseri riski olma ihtimalinizi arttıran en önemli etkendir.
Alkol kullanımı da ağız kanserine yakalanmak için sigara kadar büyük bir risk oluşturmaktadır. Buna ilaveten alkol ve sigarayı aynı anda tüketen kullanan bireylerde bu risk 30 kat daha fazladır.
Ağız kanserinde tedavi seçenekleri;
Ağız kanseri tedavileri hastalığın derecesine ve tedavinin konuşma, çiğneme ve yutma fonksiyonlarının etkilerine göre değişir.
Her bir tedavi opsiyonun maalesef ki beklenmedik yan etkileri vardır. Bu sebeplerden dolayı tedavinin ilk aylarında hastanın yaşam kalitesi biraz etkilenir.
Fakat, erken teşhis ve tedavinin erken başlaması hastalığın atlatılması için oldukça önemli bir etkendir.
Ağız kanseri teşhisinde uygulanılan üç tane tedavi seçeneği vardır; Ameliyat, Radyoterapi ve kemoterapi.
Ağız kanseri nedir ?
Ağız kanseri dudakları, dili, yanakları ve boğazı etkileyebilen bir rahatsızlıktır. Dünyada her beş dakikada bir kişi ağız kanserinden hayatını kaybetmektedir ve bu sayı her geçen gün hızla artmaktadır. Bu veriler göz önüne alındığında aslında ne kadar özen gösterilmesi gereken bir rahatsızlık olduğu anlaşılmaktadır.
Belirtiler;
Ağız kanseri ağızda değişik formlarda gözükebilir. Bazen kırmızı ya da beyaz lekeler olarak çoğunlukla ise ağrı yapmamasına karşın iyileşmeyen yaralar olarak görülür. Bu durumu önceden anlayabilmeniz için ise ağzınızı düzenli olarak muayene ettirmeniz önemlidir. Eğer ağrısı olmayan üç haftayı geçkin bir süredir ağzınızda yara varsa ya da ağzınızda beyaz veya kırmızı lekeler varsa diş hekiminizden bir randevu almalısınız.
Diş hekiminiz ağız kanserinin belirtilerinin olup olmadığını anlamak için yanaklarınız, diliniz dişetleriniz ve dudaklarınızı içeren ayrıntılı bir muayene yapacaktır. Böyle bir muayenenin olması özellikle sigara kullanan, alkol tüketen ve kırk yaşını aşmış bireyler için önemlidir.
Bir sonraki aşama;
• Eğer diş hekiminiz bir şeyden şüphelenirse daha detaylı testler yaptırmanız için sizi bir hastaneye yönlendirecektir.
• Teşhis için o alandan küçük bir parça alınacaktır.
• Eğer hastaya ağız kanseri teşhisi konulursa kan testi gibi başka testlerde yapılması gerekecektir.
• Teşhisin ardından hastanın durumuna göre doktor bir tedavi planı çıkartacaktır.
Hangi grup daha çok risk taşıyor ?
• Sigara ve alkol kullanımı ağız kanseri riskini arttıran bir faktördür. Sigara ve alkolü bir arada kullanan bireylerde ise ağız kanseri görülme riski normal bireylere göre 30 kat daha fazladır.
• Ağız kanserinden özellikle kırk yaşını aşmış bireyler etkilenmektedir ancak genç bireylerin bu hatsallığa yakalanma oranları da günden güne artmaktadır.
• Bundan 50 yıl önce ağız kanserinin erkeklerde görülmesi kadınlara oranla 5 kat daha fazlaydı ancak günümüzde kadınlarda bu hastalığa sık sık yakalanmaktalardır.
• Toplumun büyük bir kısmında baharatlı yiyeceklerin ağız kanserine neden olduğu gibi bir inanış olmasına rağmen bu tamamiyle yanlıştır.
Birçok kişi Hayatını Kaybediyor.
Bugün ağız kanserinden dünyada her beş dakiakada biri hayatını kaybetmektedir.
Erken teşhis ve tedavi hayatta kalma şansını yükselten önemli bir faktördür.
Ağız kanserini nasıl önlerim?
Sağlıklı olmayı hayat tarzı olarak benimsemek ve ona göre yaşamak sizi ağız kanserine karşı koruyabilir. Böyle bir hayat tarzını benimsemiş bir birey olarak ise sigara kullanmamanız beklenmektedir çünkü sigara
Başka birçok hastalığın nedeni olduğu gibi ağız kanserinin en önemli nedenidir aynı zamanda ağız kanseri riski olma ihtimalinizi arttıran en önemli etkendir.
Alkol kullanımı da ağız kanserine yakalanmak için sigara kadar büyük bir risk oluşturmaktadır. Buna ilaveten alkol ve sigarayı aynı anda tüketen kullanan bireylerde bu risk 30 kat daha fazladır.
Ağız kanserinde tedavi seçenekleri;
Ağız kanseri tedavileri hastalığın derecesine ve tedavinin konuşma, çiğneme ve yutma fonksiyonlarının etkilerine göre değişir.
Her bir tedavi opsiyonun maalesef ki beklenmedik yan etkileri vardır. Bu sebeplerden dolayı tedavinin ilk aylarında hastanın yaşam kalitesi biraz etkilenir.
Fakat, erken teşhis ve tedavinin erken başlaması hastalığın atlatılması için oldukça önemli bir etkendir.
Ağız kanseri teşhisinde uygulanılan üç tane tedavi seçeneği vardır; Ameliyat, Radyoterapi ve kemoterapi.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)