24 Temmuz 2008 Perşembe

Diş Kaybının birden çok nedeni vardır

Ağız sağlığınıza yeterince ilgi göstermemek, diş hekimine altı ayda bir yapılması gereken ziyaretleri aksatmak sizin dişinizi kaybetmenize neden olabilir. Diş kaybı siz 40 yaşınızdayken de 80 yaşınızdayken de başınıza gelebilir. Bu durumla karşılaşmamak için ağız sağlığına gerekli ilgiyi gösterip diş çekimini ziyaret etmeyi ihmal etmememiz gerektiğini vurgulayan Plusdent Diş Kliniği’nden Diş Hekimi Onur Öztürk bunların yanı sıra bir kişinin dişini kaybetmesinin bir çok nedeni olduğunun da üstünde duruyor. İşte dişlerimizi kaybetmemize neden olan başlıca nedenler;

•Diş eti hastalığı; Yapılan son araştırmalara göre 35 yaş üzerinde dişeti hastalığına sahip kişilerin %57 sinin dişlerini kaybetmekte olduklarını belirten Diş Hekimi Onur Öztürk dişeti hastalığının gingivitis ve periodontitis içerdiğini bununda diş kaybına neden olduğunu açıklıyor. Aynı zamanda periodontal hastalığın sigara kullanımından, diyabetten, stresten, kötü ağız bakımından, hormonal değişikliklerden ya da kalıtım nedeniyle meydana geldiğini de vurguluyor.
•Diyabet; Diş kaybının en önemli nedenlerinden biri olan diyabet aynı zamanda dişeti hastalığına yakalanma riskini de arttırır. Aynı zamanda diyabet kemik kaybına neden olduğu için bu da diş kaybına neden olur.
•Sigara kullanımı; Sigara kullanımı diş kaybıyla eşleştirilmiştir. Yapılan son araştırmaların sigara kullanımının diş kaybına neden olduğunu gösterdiğini Diş Hekimi Onur Öztürk belirtti.
•Diğer Nedenler; Diş kaybının diğer nedenleri kötü beslenme, genetik yatkınlık, kötü yapılmış köprüler, hatalı dolgular, AIDS, kemoterapi, uyuşturucu kullanımı, bazı kalsiyum önleyicilerdir.
•Diş kaybı; İnanması güç olsa da diş kaybının en önemli nedeni diş kaybı olduğunu belirten Diş Hekimi Onur Öztürk eğer bir diş kaybederseniz bu diğer dişleri kaybetmenize neden olabilir diyor.

Hayatınız boyunca dişlerinizi kaybetmenizin birçok nedeni olur ancak bunlara sebep olan gerçek nedeni öğrenir ve ona karşı önlem alırsanız diğer dişlerinizi bu tehlikeden korumuş olursunuz. Bunun içinde diş hekiminize 6 ayda bir kontrole gitmenizi öneririz.

16 Temmuz 2008 Çarşamba

Tatil sonrası işe dönmeden kendinizi değiştirin

Yazın gelmesiyle beraber hepimiz ufak kaçamaklar yapmaya başladık. Kimimiz en gözde tatil köylerini tercih ederken bazılarımız sahil kenarında daha sakin yerleri tercih ettik. Hepimiz amacı belliydi biraz işlerden uzaklaşmak, denize girmek, güneşlenmek… Ancak belki de asıl amacımız dinlenmek, bronzlaşmak ve güzelleşmekti. Tatilden döndüğümüzde esmer tenimizle ofis arkadaşlarımızı biraz kıskandırmaktı… Peki neden değişim sadece tenimizle sınırlı kalsın ki… İnsanların kendilerinde yapabilecekleri en çarpıcı değişim tabiî ki yüzlerinde yapılacak bir değişimdir. Hiç şüphe yok ki bunun içinde yapılabilecek en önemli değişim dişlere yapılacak olanlardır. Tatilden dönerken kendimizde daha kalıcı bir değişim yaratmak için Plusdent Diş Kliniği'nden Onur Öztürk'le konuştuk. Öztürk bize estetik diş hekimliğinin ne olduğunu ve kullanılan yöntemleri açıkladı.

Diş Hekimi Onur Öztürk gülüş tasarımını size özel, ideal gülüşü size vermek için hekimlerin kullandığı bir yöntem olarak açıklıyor. Bu yöntemle diş hekimleri sizin istekleriniz doğrultusunda size sağlıklı ve doğal bir gülüş sunmayı amaçlarlar diye de ekliyor.

İşte estetik diş hekimliğinde kullanılan yöntemler

• Porselen Laminate Vener Venerler doğal dişlerinize minimum hasar veren tırnak kadar ince bir porselenden yapılırlar. Venerler vasıtasıyla dişlerinizin şekli ve rengi tam da hayal ettiğiniz gibi olabilir. Lamineler oldukça dayanıklıdırlar. Bu yöntem ile hayalinizdeki dişlere ve gülüşe sahip olmanız için diş hekiminizi 2-3 defa ziyaret etmeniz yeterlidir.

• Diş beyazlatma Dişlerinin daha beyaz olmasını istemeyecek biri yoktur heralde. Herkes daha beyaz dişlere sahip olmak için kulaktan dolma bir sürü yöntemi kullanmaktadır. Oysa bembeyaz dişlere sahip olmak, sigara ve kahvenin ağzımızda bıraktığı lekelerden kurtulmak çok da zor değil. Diş Hekimi Onur Öztürk diş beyazlatma işleminin 1 saat içerisinde klinik ortamında yapıldığını tedaviye gelen kişilerin beyaz dişleriyle kendilerinden daha emin bir şekilde klinikten ayrıldıklarını belirtti.

• İmplant Gülerken ve konuşurken sizi en çok rahatsız eden şey muhtemelen eksik dişlerinizdir. Günümüzde bu durumdaki hastalar için kullanılan en yaygın yöntemin implant olduğunu söyleyen Diş Hekimi Onur Öztürk bu yöntemle eksik dişlerinizin yerlerini dolduklarını ve doğal dişler kadar sağlam ve doğal bir görüntü elde ettiklerini belirtiyor.

• Görünmez Teller Görselliğin git gide öneminin artmasıyla birlikte bireyler artık diş estetiklerini daha da çok önemsiyorlar ve de çarpık, yamuk olan dişlerinin görüntüsünün değişmesini istiyorlar. Bunun için son zamanlar da ki moda ise şeffaf plaklarla (invisalign) ortodontik tedavi yönteminin kullanılması.

4 Temmuz 2008 Cuma

Bu yaz bembeyaz dişleriniz olsun

Hiç şüphe yok ki yazın yanık tenimize en çok yakışacak şey bembeyaz dişlerdir. Sahilde yürürken eski bir arkadaşımızla karşılaşabiliriz ya da hoşlandığımız biriyle göz göze gelebiliriz. O anda yapılacak şey içten bir gülümsemeyle karşılık vermektir. Tabi dişlerinizden çekinmiyorsanız. Bizler çoğu zaman gülmekten kaçınırız ama bunun sebebi mutsuzluğumuz değil dişlerimizdir. Dişlerimiz sadece ağız sağlığımız için değil aynı zamanda fiziksel görüntümüz için de son derece önemlidir. Bembeyaz etkileyici dişlere sahip olmak herkesin hayalidir ancak dişlerdeki lekeler ve sarımsı renk özgürce gülmemizi engelleyerek öz güvenimizi kaybetmemize neden olur. Oysa artık bu durumdan kurtulmak ve özgürce gülümseyip sohbet etmek hiç de zor değil. Yepyeni bir imaja sahip olmak için kullanılan yöntemleri Plusdent Diş Kliniği’nden Diş Hekimi Mehmet Kazandı’ dan öğrendik.

Diş Hekimi Mehmet Kazandı dişlerdeki renkleşmelerin birden çok sebebi olduğunu belirtti. Bunlar; yaşlılık, dişleri boyayan kahve, çay, kola, sigara, pipo vb. maddelerin sık tüketimi, travmalar, renkleşmiş eski dolgulardır. Yiyecek ve içeceklerdeki boyar maddeleri direk olarak diş yüzeyine tutunabilir. Hamilelik, ortodonti, diş eti çekilmesi gibi nedenlerle oluşan diş renkleşmeleri diş beyazlatma işlemi ile giderilebilir. Ayrıca çocukluk ya da hamilelikte annenin kullandığı antibiyotik (tetrasiklin) veya aşırı florid tüketimi de dişlerde renkleşmelere yol açabilir. Dişlerimizin renk değiştirmesini engellemek için tükettiğimiz maddelere dikkat etmeliyiz. Ayrıca hem ağız sağlığımız hem de dişlerimizin sağlığı ve renk değiştirmemeleri için sigaradan ve kafein içeren içeceklerden olabildiğince uzak durmamız gerektiğinin üzerinde duran Diş Hekimi Mehmet Kazandı bize çeşitli beyazlatma tekniklerinden bahsetti; Evde Diş Beyazlatma (Home Bleaching) ve Klinikte Diş Beyazlatma (Office Bleaching).

Evde Diş Beyazlatma

Genelde ofis tipi diş beyazlatma işleminde kullanılan solüsyonların daha düşük derişimli olanlarının evde kullanılması ile yapılan beyazlatma işlemidir. Hastanın ağzından alınan kayıtlara göre özel olarak hazırlanmış diş kılıflarının içine bu jellerin konularak dişler üzerine uygulanması ve ağız ortamında jelin konsantrasyonuna göre 2 - 3 saat kadar tutularak uygulanır. Bu işlemle elde edilen beyazlık ofis tipine nazaran daha uzun sürede elde edilir. Tercih olarak uygulama zamanı, kılıflarla konuşma güçleştiği ve yemek yerken problem yaşanacağı için akşam saatleridir. Ev tipi beyazlatma işlemi diş rengi çok koyu olan ya da dirençli vakalarda ofis beyazlatma işlemi ile beraber kombine uygulanabilir. Bu işlemi uygulamadan önce beyazlatma sonuçlarını etkileyecek çürük veya diğer diş dişeti problemleri için beyazlatma işlemi öncesi diş doktorunuzu ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.

Klinikte Diş Beyazlatma

Mutlaka diş hekimi kontrolü altında klinik koşullarında yapılması gereken bir işlemdir. İlk önce diş hekiminin gerekliyse dişleri plaktan arındırmak için yapacağı diş taşı temizliği ve parlatma ile dişler hazır hale getirilir. Beyazlatma jelinin dişe uygulandıktan sonra bu jelin halojen/led ışık kaynakları ya da lazerle aktive edilmesi sonucu dişin içindeki renkli sıvının dişten uzaklaştırılmasıyla elde edilir. Lazer veya diğer ışık kaynakları dişi beyazlatmaz, sadece beyazlatma jelinin aktive olmasını sağlayarak gerekli kimyasal reaksiyonu başlatır (lazer dişin içine işlemez.).Bu işlemde kullanılan etkin madde hidrojen peroksit ya da türevi olan karbamit peroksittir. Ofis tipi diş beyazlatma işleminde 1 seans ya da 2 seansta istenilen beyazlık genelde sağlanır.

Elde edilen beyazlığın 1 senelik periyotlarla kontrolü yapıldığı takdirde 1,5-2 sene kadar korunabileceğini belirten Diş Hekimi Mehmet Kazandı bu sürecin sigara, kahve ve renklendirici gıdaları çok kullananlarda kısalabileceğini ancak 6 ayda bir yapılacak kontrollerle ve beyazlatma işleminin bir seans tekrarlanmasıyla beyazlığın daha uzun korunması sağlanabileceğini de ekliyor. Ancak bazı durumlarda tedavi daha uzun süreli yapılmalı ya da ev tipi beyazlatmayla desteklenmesi gerektiğini söyleyen Plusdent’ ten Diş Hekimi Mehmet Kazandı kalıcı ve geri dönmeyen bir beyazlatma istenmesi durumunda ise 'lamina' adı verilen, ince bir porselen uygulanabileceğini belirtiyor. Bu tip bir tedavide dişin sadece ön yüzeyinin aşındırıldığını ve ölçü alınarak hastaya uygun diş rengi, şekli ve formuna göre istenilen renkte laminalar hazırlanıp yapıştırıldığını açıklıyor.

Kısacası her iki yöntemde etkin olmasına rağmen tercih, renkleşmenin derecesine, tedavinin ne kadar çabuk sonlandırılmak istendiğine ve hekimin görüşüne bağlıdır. Dişlerin beyazlaşmaları öncelikle başlangıç renkleri ile de ilgilidir. Sarı tonu dişler kolaylıkla 3-4 ton beyazlayabilirken, yeşil-gri tonundaki dişlerin beyazlaması daha zor olmaktadır. Kısacası beyazlama miktarı kişiden kişiye değişmekle birlikte hekiminiz ilk seansta dişlerinizin ne kadar beyazlayabileceği hakkında yaklaşık bir bilgi verebilecektir.